Bu makale, 2018 ve 2019 yıllarında yapılan araştırmalara dayanan güncel bir derlemedir.
Maymunlar ile insanlar arasındaki evrimsel benzerliklerin ne kadar fazla olduğunu biliyoruz. Kapuçin maymunları söz konusu olduğunda ise atalarımızın biraz gerisinden gelmiş olsalar da, tıpkı bizler gibi Taş Devri’ne binlerce yıl önce adım attıkları kanıtlandı.
Atalarımızın ve modern insanın bugün hayatta olmayan akrabalarının kültür ve yaşam tarzlarına ait en önemli delillerden bazılarını temsil eden taş aletler 2,5 milyon yıl öncesine uzanıyor. Brezilyalı arkeologlar tarafından 2019’da ortaya çıkarılan ve 3.000 yıl öncesine uzanan taş aletler ise kapuçin maymunlarına ait. Bilim insanları, kapuçin maymunlarının geride kalan yıllarda davranış ve beslenme şeklinde belirgin değişimlere yol açan taş aletlerin nasıl yapıldığına dair modern gözlemler de yapmayı başardı.
Arkeoloji Sadece İnsanlar İçin Değil
Şempanzelere kıyasla alet kullanımında daha başarılı olan sakallı kapuçin maymunları, kazmak veya kabuklu yiyecekleri kırmak için olsun çeşitli amaçlar için farklı boyut ve şekillerdeki taşları kullanmayı biliyor. Taş seçiciliğindeki bu yetenekleri, dişi kapuçinlerin gözlerine çarpan erkeklerin dikkatini çekmek için onlara attıkları taşlara kadar uzanıyor.
Brezilya’nın Serra de Capivara Ulusal Parkı’nda gözlemlenen kapuçinler, cevizleri kırmak için bulundukları noktadan 25 metre ötedeki kuru bir nehir yatağına inerek belli şekil ve boyuttaki kuvarsit taşları seçerken gözlemlendi. Bölgede yapılan araştırmalarda, kapuçinlerin en azından 3.000 yıldır aynı bölgede “yemek hazırlamak” için taş aletler kullandığı ve 450 maymun neslini temsil eden bu süreçte diyet ve davranışlarının değiştiği fark edildi.
Kullanılan taşların boyutundaki değişimler, ortaya çıkan hasarın izleri ve farklı taşların örs olarak kullanılıp kullanılmadığı gibi bilgiler, kapuçinlerin zaman içinde nasıl hayatta kaldıklarına dair izler sunuyor. Şempanzelerin belli bir süredir taş aletler kullanıldığı bilinse de, kapuçinler zaman içinde taş aletler vasıtasıyla davranışlarının nasıl değiştiği tespit edilen insan dışındaki ilk canlıyı temsil ediyor. Su samurları ve uzun kuyruklu makaklar için yeterli arkeolojik kanıt bulunabilmiş değil.
Kapuçinlerin 3.000 Yıllık Taş Devri Geçmişi
Brezilya’daki yaşam alanlarında yapılan kazılarda incelenen en derin katmanlarda 3.000 ile 2.400 yıl öncesine uzanan daha küçük, hafif ve daha çok darbeye maruz kalmış kalıntılar bulundu. Kapuçinlerin bugün taş aletlerini daha pratik kullanıp işi bitince bir kenara savurduğu biliniyor. Antik aletlerde, özellikle örs olarak kullanılmış taşlardaki eziklik ve göçükler fazlasıyla belirgin. Antik izler, kapuçinlerin bugün yedikleri kabuklu yiyeceklere kıyasla daha küçük ve kabuksuz yiyeceklere yöneldiklerini ve tohumları parçalamaya çalıştıklarına işaret ediyor.
Nature Ecology and Evolution dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, örslerin ortaya çıktığı tarih aralığı ise günümüzden 640 ile 565 yıl öncesine rastlıyor. Bu aralıkta, kapuçinler çekiç niyetine kullanılan taşların yanı sıra örs de kullanmaya başlıyor. Günümüzden 257 yıl öncesine rastlayan dönemde ise çok daha ilginç bir gelişme yaşanıyor: Kapuçinler bugün kullandıklarından çok daha büyük ve ağır taş çekiçler kullanmaya başlıyorlar. Bu dönemde, parçalara ayrılmış halde bulunan örslerin sayısı da daha fazla. Bu bulgular, söz konusu dönemde kapuçinlerin tohumlardan çok daha büyük ve sert kabuklu yiyeceklere geçiş yaptığını gösteriyor.
Moder kapuçin kültürünün ortaya çıkışı ise son yüzyıla rastlıyor. Araştırılan katmanların en üst kısmında yuvarlak kuvarsit (ve birkaç kumtaşı) taş bulundu. Taşların üst üste getirildiği anlaşılırken, düz yüzeyleri üzerinde koni benzeri çentikler tespit edildi. En yeni taşların üzerinde halen ceviz kalıntıları yer alırken, yakınlardaki ceviz ağaçlarının kökleri ve dallarında zorlama izleri bulunuyor. Bu izler, kapuçinlerin taş aletlerini nerede kullandıklarına dair belirgin deliller sunuyor.
Tüm Bunlar Ne Anlama Geliyor?
Boyut farklılıkları olsa da, Setta Capivera’da bulunan kapuçin aletleri temelde aynı tür çekiçleri temsil ediyor. Araştırmada yer alan primatolog Tiago Falotico ve meslektaşları, “kapuçinlerin 3.000 yıl boyunca temel bir taş alet anlayışı benimserken teknolojilerini farklı amaçlar için kullandıklarını” belirtti.
İnsanların taş alet kullanımı sürecinde sadece taşları birbirine vurmak değil ancak özel şekiller vermek ve bir taş nesneyi çok daha planlı kullanmak gibi birçok değişikliğin izleri mevcut. Bu tür değişimler genelde algı kabiliyetinde önemli adımları, yeni türlerin yükselişini veya kültürde önemli değişimleri temsil ediyor. Taş aletlerin kullanımındaki küçük değişimler ise türlerin diyetlerindeki değişim veya erişebildikleri meteryallerin farklılaştığına işaret ediyor. Kapuçinler için de ortaya çıkan senaryo bu diyebiliriz.
Kapuçinler taş alet kullanımını jenerasyonları arasında sosyal öğrenme ile aktardığı için bugüne dek elde edilen arkeolojik delillerin aynı bölgede yaşayan sadece bir maymun türünün 3.000 yıl boyunca farklı diyetler uyguladığına işaret ettiğini söylemek mümkün değil. Aynı bölgede farklı zaman dilimlerinde farklı türler yaşamış ve taş aletleri farklı kullanmış olabilir.
Falotico ve meslektaşları, elde edilen bilgilerin uzun süreçte taş kullanan aletlerin ekolojik değişimlere nasıl adapte olduklarını gösterdiğini belirtiyor. Aynı zamanda, antik zamanlarda atalarımızla taş alet kullanımı konusunda kıyaslayabileceğimiz bir canlı beliriyor. Geçmişe kapuçinlerin taş alet kullanma yeteneği üzerinden bakmak, antik insanın evrimi hakkında da yeni bakış açıları sunabilir.
Sadece Brezilyalı Kapuçinler Mi?
Hayır. 2018’de New Scientist’te yayımlanan araştırmada, Panamalı kapuçinlerin Taş Devri’nden kalan yetenekleri ilk kez net bir şekilde gözlemlendi.
Panama’daki araştırmada, kapuçinlerin Taş Devri yeteneklerinin kaç bin yıl öncesine uzandığı anlaşılamadı ancak taş kullanma yetenekleri ile Brezilya’daki araştırmada elde edilen bulguları doğrulayan birçok gözlem yapıldı. Jicarón adasında yaşayan bir grup maymunun, taş aletler kullanarak kabuklu yiyecekler ile kabuklu deniz canlılarını yiyebildikleri anlaşıldı.
Araştırmacılar, Panamalı kapuçinlerin taş alet kullanmaktaki marifetlerini ilk kez 2004’te gözlemledi. Nedendir bilinmez, aradan yıllar geçtikten sonra Jicarón’un da aralarında yer aldığı üç adanın oluşturduğu Coiba Ulusal Parkı’na kameralar yerleştirerek maymunların davranışlarını gözlemlediler. Kapuçinler hindistan cevizleri, yengeçler ve salyangazları parçalayarak yiyebiliyordu.
Bu araştırma yapıldığında, Panamalı beyaz suratlı kapuçinlerin Taş Devri’ne giren ikinci Amerikan türü olduğu anlaşıldı. Brezilyalı kapuçinlerin 2018’deki bilgiler ışığında 700 yıl önce Taş Devri’ne girdiği düşünülüyordu. Diğer iki Taş Devri türü, Tayland’daki makaklar ve Batı Afrika’daki şempanzeler. Ancak 2019’daki araştırmada belirtildiği gibi insanların ardından taş aletler alanındaki evrimi belirgin deliller ile ortaya koyan tek tür, Brezilyalı kapuçinler oldu.
Kaynaklar:
https://arstechnica.com/science/2019/06/capuchin-monkeys-have-a-3000-year-archaeological-record/