Boeing gelmiş geçmiş en hafif metali yarattığını açıkladı. Mikroağlar halinde tasarlanan malzemenin %99.99’u havadan oluşuyor.
Uçak üretiminde, ağırlık tasarrufu hayati önem taşır çünkü havayolu taşımacılığı masrafları arasında en büyük kalem olan yakıt giderleri daha hafif uçaklar ile büyük oranda azaltılabiliyor.
Boeing’in 2011’de havacılık sektörüne kazandırdığı 787 Dreamliner modeli adeta çığır açmıştı çünkü tasarımında alüminyum yerine daha hafif kompozit karbon fiber kullanılarak kendi klasmanındaki en verimli yakıt performansına sahip olması sağlanmıştı.
Boeing’e göre, mikroağlar görünüş olarak ızgarayı, balık ağını veya süngeri andırıyor ve aynı anda hem esnek hem de çok güçlü bir maddeymiş gibi davranabiliyor. Peki bu malzemelerin daha da yaygınlaşması mı lazım? Evet, çünkü bu sayede havayolu şirketleri büyük miktarda paralarını tasarruf etmiş olacaklar.
Boeing yeni mikroağı ‘açık hücresel polimer yapı’ olarak tanımlıyor. Bu malzemenin ana kullanım alanı ise yan duvarlar ve zemin döşemesi gibi ticari uçakların yapısal komponentleri.
10 sene sonra neler göreceğiz?
Malzemenin üretimini Boeing ve General Motors ortak girişimi olan HRL Laboratuar, Cal Tech ve UC Irvine ile işbirliği içinde gerçekleştirdi. Mikroağ’ın ağırlığı karbon fiberinkinin sadece onda biri kadar ve HRL Laboratuar şirketinin Sensör ve Malzeme Direktörü Bill Carter’ın dediğine göre havanın kendisinden de çok az hafif.
Önümüzdeki 5 yıl içerisinde Boeing’in inşa etmeyi planladığı uzay roketinde ilk defa kullanılacak olan malzemenin ticari uçaklarıda kullanımının ise roket projesinden de 5 yıl sonra olacağını söyleyen Bill Carter; ekonomik olarak arabalarda kullanımının elverişli olması için üretim maliyetlerinin biraz daha düşmek zorunda olduğunu da sözlerine ekledi.
Kim bilir 10 sene sonra mikroağlardan oluşan uçaklara, belki 15 sene sonra da hava kadar hafif gövdeye sahip arabalara binebileceğiz. Ar-Ge insanlığa yön vermeye devam ediyor.