Çin’in Yutu 2 keşif aracı tarafından geçtiğimiz yıl Ay’ın öteki yüzündeki küçük bir çarpışma kraterinde tespit edilen jel benzeri nesnenin ne olduğu nihayet anlaşıldı.
Ay’ın öteki yüzüne düzenlenen ilk keşif görevini temsil eden Chang’e 4, Ocak 2019’da uydumuza iniş yapmıştı. Chang’e 4’ün gövdesinden ayrılarak yerde keşiflere başlayan Yutu 2 ise Temmuz ayında tuhaf bir nesneye rastlamıştı. Çinli astronomlar Yutu 2’nin keşif planını değiştirerek jel benzeri nesneye ait detaylı gözlemler yapmıştı.
Elde edilen görüntüleri Apollo uzay görevlerinde çekilen fotoğraflarla dikkatlice karşılaştıran bilim insanları, jel benzeri nesnenin ne olduğunu ortaya çıkardı: Kaya.
Yutu 2’nin çektiği görüntülerde kafaları karıştıran durum, kayanın muhtemelen bir meteorit çarpması nedeniyle ortaya çıkan ısıdan dolayı geçirdiği değişimdi. Birçok taş parçasının eriyerek bir araya gelmesinden oluştuğu düşünülen parça, bu dönüşümden dolayı koyu yeşil bir renge sahip olduğu gibi cilalanmış cam görüntüsü taşıyordu.
Esrarengiz nesnenin nihayet ne olduğunu açıklayan araştırma makalesinde, Yutu 2’nin Güney Kutbu Aitken (SPA) havzasındaki Von Karmen krateri yüzeyinde gezinirken küçük bir çarpışma krateride koyu yeşilimsi, parlayan ve köşeli bir nesne tespit ettiği ifade edildi. Nesnenin çarpışma etkisiyle Ay regoliti ve taşların kaynaşmasından oluştuğu belirtildi.
Analizler Ne Sonuç Verdi?
Ay’ın yüzeyi oldukça kuru ve tozlu bir yer olarak düşünüldüğünde, Yutu 2’nin yaptığı keşif ilk duyulduğunda son derece sıradışı bir durum ile karşılaşıldığı düşünülmüştü. Keşif aracının çektiği fotoğraflar camsı bir nesne ortaya koysa da jel benzeri tanımından uzak kalmıştı. Nesnenin ne olduğunu netleştirmek için Yutu 2 küçük çarpışma kraterine yaklaşmış ve Panoromik Kamerası, Görünür ve Yakın-Kızılötesi Görüntü Spektrometresi(VNIS) ve tehlike önleyici kamerasını birden kullanarak nesneyi incelemişti.
VNIS tarafından elde edilen görüntüler, Çin Bilim Akademisi’nden Sheng Gou ve meslektaşlarının nesneden yansıyan ışınları analiz etmesini ve nesnenin kimyasal yapısını incelemesini sağladı. Aynı işlem, nesnenin etrafındaki Ay regoliti (yığın halindeki toz ve çakıl) için de yapıldı.
Analizlere göre, regolit ağırlıklı olarak plajioklaz (yaklaşık 45%) içerirken, piroksen (7%) ve olivin (6%) içeriyor. Sonuç olarak, Ay’ın her yerinde rastlanan bir kimyasal bileşimden söz edebiliriz. Camsı maddeyi ise ışık yetersizliği nedeniyle analiz etmek daha zor oldu ve sadece 38% oranında içerdiği plajioklaz tespit edilebildi.
Nesnenin etrafını saran regolit için de bileşen analizi benzer sonuçlar verdi. Son olarak, nesnenin koyu yeşil renge sahip ve 52x16cm ölçülerinde olduğu anlaşıldı.
Apollo görevlerindeki numunelerle yapılan karşılaştırmalar, camsı kayanın Apollo 15 ve 17’de toplanan sırasıyla Ay Örneği 15466 ve Ay Örneği 70019 ile büyük benzerlik taşıdığını gösterdi. Her ikisi de çarpışma kraterlerinden toplanan numuneler, “breccia” adı verilen ve taş parçaları ile kayanın birleşmesinden oluşan materyali temsil ediyor. Her iki kayada da küçük parçaları Ay regoliti oluştururken, sağlam kısım siyah ve camsı görünüme sahip.
Yutu 2’nin karşısına çıkan kayanın meteroit çarpışması ile ortaya çıktığı düşünülüyor. Çarpışma ile regolitin bir kısmı eriyerek erimeyen regolit ile bir araya geldi ve breccia’yı oluşturdu. Breccia’nın oluştuğu yer ise Yutu 2 tarafından keşfedildiği krater değildi. Regolitin iki farklı kraterden materyal içeriyor olması, çarpışma kraterinden sıçrayan erimiş ve erimemiş regolitin bir diğer kratere düştüğüne işaret ediyor.
Camsı nesnenin içinde yattığı kraterin büyüklüğü de bu bulguyu doğruluyor. Kraterin genişliği sadece 2 metre. Bu büyüklükte bir çarpışma kraterini oluşturacak meteoritin sadece 2 santimetre olması yeterli. Öte yandan bu büyüklükte bir meteroit 52x16cm büyüklüğünde bir enkaz ortaya çıkarmak için çok küçük.
Sonuçlar yeterince aydınlatıcı gibi görünse de araştırma için belli kısıtlamalar mevcut. Birincisi, Apollo numunelerine kıyasla Yutu 2’nin keşfettiği nesneyi çıplak gözle inceleyemiyoruz. İkincisi, ışığın az olması görüntülerden kesin sonuçlar elde etmeyi imkansız kılıyor. Yutu 2’nin kraterin bulunduğu bölgeden uzaklaşmış olması da muhtemelemen yeni fotoğraflar çekmeyeceği demek.
Ay’ın öteki yüzündeki gizemi çözmemizi sağlayan araştırma, Earth and Planetary Science Letters dergisinde yayınlandı.
En Son Haberler
- Göbeklitepe’deki güneş takvimi 13,000 yıl önceki kozmik felaketi mi gösteriyor?
- ‘Dark Angels’ siber korsan örgütü fidye rekoru kırdı: 75 milyon dolar
- 4,000 metre derinlikte keşfedilen ‘karanlık oksijen’ ne anlama geliyor?
- NASA MESSENGER, Merkür’de 16 kilometre kalınlığında elmas katman keşfetti
- Çin, Ay ile Dünya arasında ‘bilgi anayolu’ inşa etmeyi planlıyor