Cumartesi, Aralık 21, 2024
More

    Araba kullanmayı öğrenen farelerin stres seviyesi azaldı

    Bilim insanları, farelerin karmaşık beceleri öğrenme yetenekleri üzerinde yapılan en son deneyde küçük arabaları farklı manevralar yapacak şekilde kullanmayı öğretti. Araba kullanan farelerin stres seviyesi azaldı.

    Richmond Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, bilim insanları farelere araba belli amaçları yerine getirmek için araba kullanmayı öğretti. Behavioural Brain Research dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, karmaşık yetenekler öğrenmek farelerin duygusal direncini artırırken stres seviyelerini de azalttı. Araştırmacılar, elde edilen sonuçların ileride insan beyni üzerinde yapılan deneylerde faydalı olabileceğini düşünüyor.

    Deneyde iki grup fare kullanıldı. İlk grup “zenginleştirilmiş ortamda” yaşarken, diğer grup standart laboratuvar ortamında tutuldu. Zenginleştirilmiş ortamda yaşayan farelere birçok seviyesi bulunan kafesler ile odun parçaları ve plastik toplar gibi her hafta değişen nesneler verildi. Standart laboratuvar ortamındaki fareler ise tek seviyeli kafeslerde tutuldu.

    Fareler beş aylık olduklarında, ROV (kemirgen tarafından kullanılan araç) adı verilen küçük arabalar verildi. Tabanı alüminyum bir plastik kabı temsil eden ROV, pencerelerinde bakır çubuklara sahipti.

    Fareler bakır çubuklara dokunduğu zaman ROV ilerlerken, ellerini çektikleri zaman mini araç duruyordu.

    Bilim insanları fareleri arabalara binmeye zorlamak yerine aralarından gönüllüler seçti. Bunu yapmak için farenin arabanın içine doğru ilerlemesi gereken yola mısır gevreği kondu. Deney ilerledikçe, mısır gevreği arabalardan daha uzak mesafelere yerleştirilmeye başlandı. Böylece arabayı kullanmayı öğrenen fareler gevreklere ulaşmak için daha fazla yol kat etmeyi başardı.

    Richmond Üniversitesi.
    Richmond Üniversitesi.

    New Scientist’e açıklama yapan Kelly Lambert, “farelerin zamanla ödüllerine ulaşmak için arabaları ile ilk başta hiç yapamadıkları manevraları öğrendiklerini” belirtti.

    Araştırmada, zenginleştirilmiş ortamda yaşayan farelerin standart laboratuvar ortamında bulunanlara kıyasla daha etkin araba kullandıkları gözlemlendi.

    Araba kullanmanın farelerin beynini nasıl etkilediğini anlamak için de bilim insanları kemirgenlerin dışkılarını inceledi.

    Stres seviyelerine işaret eden kortikosteron (CORT) ve dehidroepiandrosteron (DHEA) hormonları ölçülerek farelerin araç kullanmaya gösterdikleri duygusal tepki değerlendirildi. Her iki grubun CORT ve DHEA seviyeleri arasında bir farklılık ölçülmedi ancak her ikisi de araba kullandıktan sonra daha fazla duygusal dirence erişmişti.

    Richmond Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Lambert, CNN’e yaptığı açıklamada “Öyle görünüyor ki araba kullanabilmek farelere bulundukları ortam daha fazla kontrol hissi kazandırıyor” dedi. Lambert, insanlarda ise araç kullanımın öz yeterliliği artırdığını ifade etti.

    İnsan beyni üzerindeki araştırmalarda kullanılabilir

    Lambert, yapılan araştırmada karmaşık görevlerin üstesinden gelmenin farelerdeki duygusal direnci nasıl artırdığını gösterdiğini belirtti. Görevleri tamamlamak farelerdeki stresi azaltırken, zamanla zihinsel hastalıklara karşı duygusal tepki uyandırabilecek bir yetenek olarak görülüyor.

    AFP’ye konuşan Lambert, “Şizofreni veya depresyonun tedavisi yok… Bana kalırsa farklı hayvanlar üzerinde farklı görevlere dayanan deneyler yaparak davranışın nörokimyayı nasıl değiştirdiğini daha iyi anlamalıyız” ifadesini kullandı.

    Richmond Üniversitesi.

    Davranışın beyinde sebep olduğu olumlu değişime işaret eden araştırmaya rağmen, farklı hayvanlarda alınan sonuçların her zaman insanlarda aynı sonucu vermediği biliniyor. Weill Cornell Tıp Okulu’ndan sinirbilimci Gregory Petsko, NPR sayfasına 2017’de yaptığı açıklamada “hayvanaların yeni tedavileri denemek için faydalı olduğunu ancak “bunun ötesinde güvenilir olmadıklarını” söylemişti.

    Yine de bilim insanlarının davranışın nörolojik etkileri ve sunabileceği yeni tıbbı çözümler konusunda araştırmalar gerçekleştirmesi kaçınılmaz görünüyor. Ümidimiz, yeni araştırmaların insanlara fayda sunması.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler