Şam’ın 215 kilometre doğusunda kalan ve Suriye ile Irak’ı birleştiren yolların kesişiminde yer alan Palmira, sahip olduğu tarihi eserlerin büyük kısmı yok edildikten sonra kurtarıldı.
UNESCO dünya mirasları listesinde yer alan Palmira, 2,000 yıl öncesine uzanan Roma dönemine ait yapılar ve sayısız tarihi esere sahip en önemli antik kentlerden biri. Bir zamanlar Suriye’ye binlerce turist çeken Palmira, yerel halk tarafından da ‘Çölün Gelini’ olarak adlandırılıyordu.
Palmira, Roma İmparatorluğu’na bağlı Ortadoğu topraklarındaki eyaletin başkentiydi. Çıkan isyanla M.S Üçüncü yüzyılda yerel bir krallığa dönüşen Palmira, Kraliçe Zenobia’nın önderliğinde yükselişe geçti.
Tarihi kayıtlarda ilk kez M.Ö İkinci yüzyılda adı geçen Palmira, Asya’dan Akdeniz’e uzanan ve karavan ticareti ağının merkezi görevini görüyordu. İpek ve Avrupa’nın bayıldığı baharatlar, Palmira üzerinden yayılıyordu.
Helenistik dönemde zenginliğin ve dinin öne çıktığı bir kent haline gelen Palmira, isyankar kraliçe Zenobia’nın önderliğinde himayesine girdiği Roma’dan kopmayı başardı. Palmira, M.S 272’de uzun bir kuşatmanın ardından yeniden Roma’nın kontrolüne geçti. Zenobia tutsak edildi ve kent yağmalandı.
Modern Suriye yıllarında turistik öneminin yanı sıra politik yönüyle de öne çıkan Palmira, Esad rejimine karşı gelen siyasi tutukluların tutulduğu Tadmur hapishanesi ile tanınıyordu. Kentin rejimin elinden çıkmasının ardından, hapishane de yıkıldı.
İkinci yıkım
DAEŞ, kenti ele geçirmesinin ardından M.S 32 yılına uzanan Bel (Baal) Tapınağı’nı ve Baalşamin Tapınağı’nı yerle bir etti. Baalşamin, metrelerce uzunluktaki altı sütun içeren en görkemli antik yapılardan biriydi. Militanlar ayrıca Zafer Anıtı’nı hayaya uçurdu. Anıt, Roma İmparatoru Septimus Severus tarafından M.S 193 ile M.S 211 yılları arasında inşa ettirilmişti.
Put inancına hizmet ettiği için Irak’ın ardından Suriye’de de sayısız tarihi eseri yok eden DAEŞ, aynı zamanda hayatını Palmira’ya adamış olan antika ve tarihi eser uzmanı 81 yaşondaki Halid el-Asaad’ın kafasını keserek idam etti. Antik harabelerde çok sayıda Suriye rejimine bağlı askerin kurşuna dizildiği de biliniyor.
Suriye Antika Bakanlığı, Palmira’nın ele geçirilmesinin ardından geride kalan antik eserlerin iyi durumda olduğunu belirtti. Ancak kentin ne durumda olduğu uluslararası gözlemcilerin hazırlayacağı raporun ardından belli olacak.
Stratejik önem
Palmira’nın yeniden Esad rejiminin eline geçmesi, Rusya’nın hava operasyonları ile büyük miktarda toprak kaybeden DAEŞ’e büyük bir darbe olarak kabul ediliyor.
Palmira’nın ardından DAEŞ’in elinde bulunan diğer iki önemli stratejik nokta Rakka ve Dayr el Zor’a olan mesafe de azalmış durumda.