Türkiye, 4.5G alanında yapılan atılımla süper hızlı mobil internet teknolojisine ilk adımı attı. 3G’ye kıyasla çok daha yoğun internet trafiğini çok daha hızlı yürütme kapasitesi bulunan 4.5G, ardından gelecek 4.5G+LTE ve 5G ile sadece mobil cihazların fonksiyonlarını hayatın her alanında etkin olacak şekilde hızlandıracak.
Türkiye’de Fatih Projesi ile temelleri atılan yerel akıllı eğitim projelerinin yanı sıra uzaktan eğitim gibi küresel sistemler, mobil cihazların ulaştığı yüksek hızlar sayesinde geleneksel yapılarından neredeyse tamamen ayrılacak.
Mobil cihazların akıllı eğitim alanındaki etkilerini bugüne kadar birçok maddede dile getirdik. Özellikle Z kuşağı için gelen birçok yeniliği, mobil cihazların geçirdiği dönüşüm ile özetleyebiliriz. Günümüzde ilkokul çağındaki çocuklar rahatlıkla mobil cihazları kullanabiliyor. 4.5G’nin sunacağı akıllı eğitim imkanları sayesinde mobil cihazlar yeni nesil için doğrudan bir eğitim aracı olarak belirecek.
Sınıflarda standart hale gelecek mobil cihazlar sayesinde dersler artık kitaplarla sınırlı kalmayacak. Artırılmış ve sanal gerçeklik ile desteklenen mobil cihazlar ile ‘oyunlaştırma’ eğitimin temel parçalarından biri olacak.
Gerektiği zaman ders görmek için evden çıkmanıza gerek kalmayacak, ders notlarının yer aldığı arşive anında ulaşabilecek, anında geri bildirim sayesinde nerede olursanız olun sorularınıza yanıt bulacak ve aradığınız her konuda internette bir kaynak bulabileceksiniz.
Kitap yerine iPad
Yukarıda saydığımız yenilikler, tamamen eğitim kurumlarına özgü yöntemlerle hayata geçirilebilme özelliğine sahip. Yakın gelecekte ilkokullardan üniversitelere kadar yaygınlaşacak 4.5G teknolojisi sayesinde, her eğitim kurumu kendi çözümlerini üretecek. Bunlara birçok örnek vermek de mümkün:
ABD’nin Abilene Christian Üniversitesi (ACU), henüz 2008 yılında öğrencilerine iPhone ve iPod dağıtmaya başladı. Bugün iPad’lerle devam eden yeni gelenek, üniversitedeki hayatın dijitale adapte olmasını amaçlıyor. Üniversite dergisi artık iPad üzerinde yayımlanıyor, öğretmenler toplantısı hangout ile yapılıyor.
Mobil altyapı sayesinde ACU kendine özgü ‘sorgulama ile öğrenme’ sistemi geliştirmiş. Geliştirilen sistemde, öğrencilere derslere gelmeden önce anahtar kelimeler ve kartlar üzerinden sorular soruluyor. Böylece derslere ve deneylere katılmadan önce öğrencilerin bilgilerini sınaması sağlanıyor. Soruglama ile öğrenme sistemi bir öğretim kurumu tarafından geliştirilmesi için 250 bin dolar bağış bile kazanmış.
ACU tarafından geliştirilen bir diğer mobil yöntem, ‘sınıfları çevirme’ adını taşıyor. Her biri mobil cihaz taşıyan öğrenciler, işlenen bir dersin içeriğine istediği zaman erişebiliyor. Böylece takıldığı, tekrarlamak istediği bir kısmın üzerinden geçebiliyor. Hem de mekan ve zaman sınırlaması olmadan.
Wake Forest Üniversitesi ise öğrencilerin kitap yığını altından kurtulmaları için farklı bir yöntem geliştirmiş. ‘BioBook’ adı verilen sistemde, bir derse katılan öğrencilerden dersin tüm içeriği hakkında notlar düşmesi isteniyor. ‘Node’ adı verilen notlar, Wikipedia üzerine işleniyor. Böylece öğrenciler internette anında ulaşabilecekleri ders notlarını kendileri oluşturmuş oluyor. Sadece pratik olması değil, kağıt israfını da azaltmasıyla BioBook en dikkat çekici akıllı eğitim çözümlerinden bir tanesi. Üniversite, sürekli artan not sayısıyla internette kendisine ait bir dijital ansiklopedi oluşturuyor.
Kimse eğitimden uzak kalmayacak
4.5G ile hızlanan mobil teknoloji, yakın gelecekte imkanları kısıtlı olsa da dünyanın dört bir yanındaki insanların eğitimden faydalanmalarını sağlayacak. Gelişmekte olan ülkelerde uydulardan, drone’lardan ve balonlardan aktarılması beklenen bedava internetin gerçeğe dönüşeceğini varsayarsak, elinde cep telefonu bulunması halinde herkes süper hızlı internetin faydalarını değerlendirecek.
MarketsandMarkets tarafından yapılan araştırmaya göre, küresel eğitim ve öğretim piyasası 2015’te 105.23 milyar dolar büyüklüğe ulaştı. Bu değerin 2020’de 446.85 milyara ulaşması bekleniyor. Akıllı eğitimin en hızlı Kuzey Amerika ardından Avrupa’da gelişeceği tahmin ediliyor. Üçüncü en hızlı büyüme ise Asya-Pasifik (APAC) ülkelerinde görülecek.
Yüzeysel bir bakışla bile süper hızlı internete sahip mobil cihazların büyük bir değişim getireceğini görebiliyoruz. Biraz detaylarına girdiğimizde ise karşımıza binlerce örnek çıkıyor. Örneğin yeni nesil öğretmenler için tabletler Pandora’nın kutusu kadar büyük bir hazine. Sadece Chromebook tableti için öğretmenlere özel binlerce uygulama var. GeoGebra, Wolfram Alpha, Monster Math Flash Card, Desmos Graphing Calculator, ADDieMath Math ve Splash Math, öğretmenlerin ödev hazırlayabilecekleri ve sunum hazırlayabilecekleri birçok kaynaktan birkaçı.
50 binden fazla matematik notu içeren web siteleri, ders programı hazırlamaya yardımcı olan kaynaklar ve geleneksel yöntemleri geride bırakmak isteyen öğretmenlere mobil cihaz eğitimi veren videolar, teknolojinin sınır tanımayan dünyasında bekleyen birkaç içerik.
Süper hızlı alışverişe drone’lar yakışır
4.5G’nin en büyük özelliğinden bir tanesinin dar alanda çok yoğun sinyal trafiğini gecikme olmadan kaldırabilmesi olarak özetlemiştik. Mobil cihazların kazanacağı hız sayesinde eğitimin yanı sıra alışveriş alanında da büyük değişiklikler sunacağını söylemek hiç yanlış olmaz.
Hızlı ve kesintisiz internet, özellikle e-ticaret sayfalarının mobil cihazlar üzerindeki kullanımını daha da artıracak. Alışverişin internet üzerinden çok kolay yapılabilmesi, firmaların ürün teslimi konusundaki yeteneklerini de yeni teknolojilerle artırmalarını sağlayacak. Nihayetinde, 2020’li yıllarda günümüze kıyasla çok farklı bir alışveriş anlayışımız olacak.
Verilen siparişlerimizi sosyal medya üzerindeki notlara ilişkili olarak takip edebilecek, chat yaparken veya fotoğraf paylaşırken sipariş verecek, sosyal medya paylaşımları ile siparişleri zamanlayacağız. Twitter ve Facebook ile başı çekilen sosyal alışveriş, 2020’li yıllarda çok daha yaygın hale gelince, talebi karşılamak için birçok yeni fiziksel teknoloji de boy gösterecek.
ABD’de birçok teknoloji firmasının küçük ölçekli kargolar için denediği drone’lar, gelecekte penceremizden içeri sıcak yemek taşıyor olabilir. Eczanelerin kapalı olduğu zamanlarda, hatta insanlardan arınmış bir yerde yardıma ihtiyacınız olduğunda, 4.5G ile yardımınıza bir drone yetişebilir.
Mağazaları süsleyecek akıllı aynalar bağımlısı olduğunuz restoranlarda sizi tanıyarak siparişinizi alacak, alıcılar müşteri bilgilerinizi mağaza veri tabanına, seçtiğiniz ürün hakkındaki bilgileri ise mobil cihazınıza aktaracak.
Cüzdan taşımak ise muhtemelen tarihe karışacak. Cep telefonunuzu alıcılara tutmanızla ödemenizi yapacak, kimliğinizi okutacak ve siparişinizi vereceksiniz. Kısaca, 4.5G birçok işlemi kısaltan bol sinyalli ve pratik bir geleceğin kapısını aralamış durumda.