ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Ulusal Uzay Konseyi’nde yaptığı açıklamada Ay’a geri dönüş yolculuğunu kesinleştirerek uydunun “güney kutbuna astronot gönderileceğini” belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın popüleritesini yüksek tutmak için izlediği en mantıklı strateji, uzay keşfi olarak beliriyor. Seçildiği günden bu yana ABD’nin Ay’a geri döneceğini ifade eden Trump’ın kararlılığı, Başkan Yardımcısı Mike Pence’in sözleriyle kesinleşti. Pence, 25 Mart günü yaptığı açıklamada astronotların Ay’ın güney kutbuna gönderileceğini belirtti. Peki neden?
Çünkü Ay’ın kutup noktalarında buz-su olduğu biliniyor. Bu kaynaklardan çıkarılacak hidrojen ile roket yakıtı üretmek mümkün olacak. İlerisinde, ABD’nin Ay’da kurmak istediği robotik üs için yakıt ikmalinin sorun olmadığı bir kaynak elde edilecek.
Pence, kesin bir tarih vermese de 21’inci yüzyıl içinde Ay’a geri döneceklerini ve bu sefer “sadece gitmiş olmakla kalmayacaklarını ve uzay araçlarına yakıt sağlamak için Ay kayalarından oksijen çıkaracaklarını” ifade etti. Pence, nükleer güç kullanarak güney kutbundaki gölgede yatan kraterlerden düzenli olarak su çıkarılacağını ve görevlerde Mars’a birkaç ay içinde ulaşmalarını sağlayacak yeni nesil uzay aracı kullanacaklarını” söyledi.
Anlaşılacağı gibi ABD hükümeti Ay’ı ilk basamak olarak gördüğü bir süreçte Mars’a erişim için kullanacağı teknolojileri de denemiş olacak. İronik olan, sadece 10 yıl önce toz ve kayadan ibaret olduğuna neredeyse emin olduğumuz her iki gök cisminin çok daha yaşanabilir olduğunun anlaşılması. Ay’da büyük miktarlarda buz-su barındırdığını anladığımız 2009’dan bu yana, uydumuzun koloni kurmak için birçok ideal bölgeye sahip olduğunu da fark ettik. Hatta, koloni kurmak çok olacaksa astronotların kalabileceği dev mağara sistemi bile keşfedildi.
ABD’yi Ay’ın kutup bölgelerine doğru çeken en önemli ve nihai gelişme, Hindistan Uzay Araştırma Organizasyonu’nun (ISRO) Chandrayaan-1 uydusu tarafından elde edilen veriler oldu. Ağustos 2018’de, Ay’ın hafif eğik ekseni nedeniyle gölgede kalan güney kutup kraterlerinde buz-su olduğu kesinleşti. Buz-su olan bölgede sıcaklığın asla -156’nın üzerine çıkmaması, buzun buharlaşmasını önlüyor.
Chandraayan-1 verileri ışığında, Ay’ın kutup bölgelerinde 453 milyar ton civarında buz-su olduğu tahmin ediliyor. NASA Başkanı Jim Bridenstine, söz konusu su kaynağının “solumak için hava, içmek için su ve roket yakıtı için kullanılacak oksijen ile hidrojen anlamına geldiğini” ifade etti.
Bilim insanlarından iki önemli tavsiye
Çin, Rusya, Avrupa, Hindistan ve hatta İsrail’in katıldığı Ay yarışında birilerinin elini çabuk tutması gerektiği şüphesiz. Ay ve Mars’ın kolonileşme süreci ne kadar evrensel olacak bilinmez ama ilk adımı atanlar kapitalizm mantığı adında en fazla yatırım potansiyelini elde edecek. Bu aşamada Pence ve Bridenstine’ın yaptığı açıklamalar sanki Ay’da sondaj yapmaya hazır olduklarına işaret ediyor. Ancak Ay’dan su çıkarıp işlemek için gerekli olan teknoloji henüz geliştirilmiş değil.
İlk sorun, çalışmaları 10 sene başlamış olan Space Launch System (SLS) roketinin gecikmeler ve bütçe sorunları nedeniyle takvimin gerisinde kalmış olması. NASA, SLS tarafından taşınacak Orion kapsülünün 2020’de Ay yörüngesine insansız bir yolculuk yapacağını açıklamıştı. Bu plan, daha sonra “en erken 2021” olarak revize edildi. İnsanlı Ay yolculuğu için 2028’i beğenmeyen Pence ise “2024’ün iyi olacağını” savundu.
Dahası, Ay’ın güney kutup noktası iniş için çok kolay bir yer değil. Gezegen Bilimi Enstitüsü’nden Ryan Watkins, “güney kutbunun konumundan dolayı astronotların Dünya ile iletişimde sorun yaşayabileceğini, ayrıca yüzeyin Apollo 11 görevinin düzenlendiği ekvatora kıyasla çok daha bozuk olduğunu” belirtti. Watkins’e göre ilk olarak daha ideal bir iniş noktasına insanları indirip su çıkarmayı denemek daha mantıklı.
ABD Apollo 17’den sonra Ay’a neden geri dönmedi?
NASA’da görev almış Colorado Üniversitesi’nden astrofizikçi Jack Burns ise teknoloji hususuna değiniyor: “Ay’ın barındırdığı su hakkında çok az şey biliyoruz ve nasıl roket yakıtına dönüştürüleceğinden emin değiliz.” Burns’ün önerisi ise insanlı görevlerden önce robotik su-buz inceleme görevi düzenlemek. “Yüzey altındaki suyun regolit ile mi karışık olduğunu yoksa buz kalıpları halinde mi beklediğini anlamak gerekiyor. Buna göre suyu nasıl çıkarıp işleyeceğimizi anlamamız lazım.”
Trump’ın adını uzay keşif tarihine yazdırması için bilim insanlarına danışmayı ihmal etmemesi kritik önem taşıyor.