Geçtiğimiz yılın sonunda, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı ile çalışan fizikçiler, fizik anlayışımızı tamamıyla değiştireceğine inandıkları yepyeni bir parçacık türü keşfettiklerini düşündüler. Fakat yeni ölçümlerde, bu egzotik parçacığa işaret eden tüm veriler kayboldu.
Aralıkta, CERN’deki iki bilimsel projede de – ATLAS ve CMS – aynı istatistiksel sinyallerin görülmesi bilim insanları arasında heyecan yarattı. Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, yüksek enerjili proton ve iyon ışınlarının birbirine ışık hızına yakın bir süratle çarpıştırıldığı, dünyanın en güçlü parçacık hızlandırıcısı. Amaç ise, bu çarpışmalarda biriken veriyi incelemek ve Evrenimizi oluşturan bu parçacıklar hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak.
Geçen sene, ATLAS ve CMS parçacık çarpışmalarından arta kalan garip ürünler gördü; 750 GeV(gigaelektronvolt) enerji yüklü bir yığın proton çifti. Veri baştan çıkarıcıydı çünkü kocaman, yeni bir parçacığın varlığına işaret ediyordu. Bilim insanları BHÇ çarpışmasının, parçalanarak aynı enerjili iki proton oluşturan 750 GeV’luk bir parçacık ürettiğini düşündüler. Eğer durum bu olsaydı, bulunan en büyük parçacık bu olacaktı.
Bildiklerimizin çoğu yanlış olabilir
Verilerden etkilenmek için birçok neden vardı. İlk olarak sonuçlar iki proje tarafından da görüldü. Bu da bunun rastlantı ya da anormallik olmadığı görüşünün güçlenmesine yardımcı oldu. Ayrıca bulgular CMS ve ATLAS verilerinde tümsek(veri grafiklerinde düz seyreden bir veri çizgisinin tümsek oluşturması) şeklinde görüldüler ve benzer bir tümsek 2012 yılında 125 GeV’luk bir parçacığın varlığını göstermişti – ünlü Higgs bozonu. Fakat bilim insanları Higgs bozonunu bulmayı zaten bekliyorlardı çünkü varlığı, bir parçacığın mümkün olan tüm etkileşimlerini açıklayan Standart Model tarafından tahmin edilmişti. Bu yeni 750 GeV’luk parçacık modele tam anlamıyla uymuyordu, bu da kitapların baştan yazılacağı anlamına geliyordu.
Fakat CMS projesinde elde edilen yeni verilerde 750 GeV’luk parçacığı destekleyen bulgular çıkmadı. Daha önce görülen tümsek yeni veride tamamen yok olmuştu. Teorik fizikçi ve Harvard’da misafir profesör Matt Strassler konuyla ilgili şunları söyledi: “Görünen o ki Aralıkta gördüğümüz şeyler rastlantısal bulgulardı. Kesinlikle hayal kırıklığına uğradım, fakat o kadar da şaşırmadım. Küçük sayıda veriyle komik şeyler ortaya çıkabiliyor.”