New Horizons bir yıl önce Plüton sistemine ait ilk fotoğrafları gönderdiğinde çenemiz sarkmıştı. Kuiper Kuşağı’nın girişinde yer alan cüce gezegen aktif jeolojisi, sis kaplı atmosferi ve buzul dağlarıyla beklenenden çok farklı bir görünüm çizmişti.
Benzer şaşkınlık, parlak noktaları başta olmak üzere birçok ilginç yapı içeren Ceres için de geçerli. Cüce gezegen hakkındaki en son tartışma konusu, yüzeyinin nasıl fazlasıyla pürüzsüz olması. Asteroit Kuşağı’nda yer alan kozmik cismin haliyle farklı büyüklüklerde sayısız çarpışma kraterine sahip olması beklenirken, çıkarılan haritalar tersi bir tabloya işaret ediyor.
Ceres’in yüzeyindeki kraterlerin oluşumunu gösteren bilgisayar simülasyonları hazırlayan gökbilimcilere göre, kraterleri zamanında ortadan kaldıran ‘büyük bir olay’ söz konusu.
Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmada, ‘Dawn uzay aracının Ceres’e ulaşmadan önce gözlemlediği yarısı büyüklüğündeki Vesta bile çok daha kraterli bir yüzeye sahip.’ Asteroidin güney kutup noktasında iki büyük havza yer alıyor.
Araştırmada yer alan Arizona Üniversitesi’nden Ronald Greeley Gezegen Çalışmaları Merkezi Direktörü David Williams, ‘Ceres’in 4.5 milyar yıldır var olduğunu ve bu kadar süre boyunca fazlasıyla çarpışma krateri izi oluşması gerektiğini’ belirtti.
Ceres’in buzul volkanları buz püskürerek kraterleri örtmüş olabilir.
Simülasyonlar ne diyor?
Bilgisayara dayalı simülasyonlardan çıkan sonuçlar, Ceres’in günümüzde sahip olduğundan çok daha fazla krater barındırması gerektiği savını destekliyor.
Simülasyonların sunduğu verilere göre, Ceres 100 km çapında en az 40 kratere sahip olmalı. Çapı 400 km’yi bulan kraterlerden de bir 10, 15 tane bulunmalı. Dawn uzay aracı tarafından elde edilen gerçeklere bakıldığında ise Ceres’te 100 km’den büyük sadece 16 krater yer alıyor. Cüce gezegendeki en büyük krater olan Kerwan havzası ise 285 km çapında.
Bilim insanlarının ‘ortadan kaybolan’ kraterlere yönelik bazı teorileri var. Dawn verilerine göre, Ceres üzerinde 800 km genişliğe ulaşan üç büyük çöküntü alan mevcut. Bu alanlar, daha küçük kraterlere ev sahipliği yapıyor. Araştırmacılar, ‘planitiae’ adı verilen bu çöküntülerin zamanla silinen ve yeni kraterlerle kaplanan dev çarpışma havzaları olduğunu düşünüyor.
Dawn ekibinde yer alan Simone Marchi, “Sanki Ceres kendi büyük çarpışma yaralarını tedavi ediyor ve sürekli olarak yeni yüzeyler oluşturuyor” ifadesini kullandı.
Olasılıklardan biri, Ceres’in yüzeyi altındaki tuzlu buzul katmanlar yerkabuğunu zayıflatmış ve zamanla daha pürüzsüz kılmış olabilir. Ayrıca, Ceres’in yüzeyinde tıpkı Plüton’da olduğu gibi buzul yanardağlar olduğu (cryovolcano) biliniyor. Kül yerine buz püskürten bu dağlar zamanla eski kraterleri buzla örtmüş olabilir.
NASA henüz Ceres’in kendini nasıl gençleştirdiği hakkında kesin bir fikre sahip değil. Ancak 2019d’da 145 Adeona’yı ziyaret edecek olan Dawn’ın görev süresinin uzatılması, Ceres hakkında ek bilgiler elde etme imkanını artıracak.