İtalyan bilim insanı Sergio Canavero, ilk olarak 1970’te ortaya atılan uçuk kaçık fikrin iki yıl içinde gerçeğe dönüşebileceğini savunuyor. Yani, bir insanın kafasını başka bir vücuda nakletmek.
Kafa nakli son derece ilginç bir tartışma ancak bilim dünyasının bu fikre cevabı hayır. Ancak fikri ortaya atan İtalyan beyin cerrahı Sergio Canavero’ya göre imkansız gibi görülen nakil 2017’de gerçek olabilir.
Frankenstein ve Dr. Moreau’nun Adası’nı hatırlatan fikir, büyük başarılar gösteren tıp dünyasında en uç nokta olarak kabul edilebilir. Bilim insanları geride kalan iki yıldan kısa süre içinde kafatası naklinden iki kol nakline kadar büyük başarılara imza attılar. Avusturya’da kısa süre önce üç kişiye dünyanın ilk biyonik elleri nakledilirken, dış iskeletler yürüme engelli insanların tekrar ayağa kalkmasını sağlıyor.
Tüm bu gelişmeler yakın gelecekte olmasa da 21’inci yüzyıl içinde felcin ortadan kalkacağı, uzuv ve organ naklinde de yüzde 100 başarı sağlanacağı konusunda son derece ümit verici. Peki, sizce kanserli bir hastanın kafasını alıp bir başka vücuda nakletmek ne kadar mümkün?
Açıkçası düşünmesi bile heyecan verici olan fikir bana 1985 yapımlı Re-Animator (Diriltici) filmini hatırlatıyor. ABD’de geçtiğimiz yıl denenmeye başlayan ve sonuçlarını merak ettiğim ‘suspended animation’ (hastaları dondurarak ameliyat etme) yöntemi başarılı olursa, kafa nakli gibi son derece uçuk kaçık bir fikir de bir ihtimal destek bulabilir.
Nasıl olacak?
Canavero, kafa nakli için hem nakli yapılacak kafanın orijinal omuriliğini hem de yerine oturtulacağı vücudun omuriliğinin ‘en düşük hasarla yerinden çıkarılması’ gerektiğini belirtiyor.
Surgical Neurology International dergisinde yayımlanan araştırmasında, hasarsız bir şekilde çıkarılan omurilik (kafayla beraber), yine hasar görmemiş olan yeni yerine nakledilecek. Canavero, bu yönteme ‘GEMINI spinal cord fusion’ adını vermiş.
‘GEMINI Omurilik füzyonu’ havalı bir isim ancak gerçekleşmesi son derece zor kabul ediliyor. Dünyada bilinen ilk kafa naklini gerçekleştiren beyin cerrahı Robert White, bir maymunun kafasını bir diğerinin vücuduna aktarmayı başarmıştı. [quote_box_right]
Başarılı olabilmek için iki omuriliğin minimum hasarla yerine yerleştirilmesi gerekiyor
[/quote_box_right]
Zavallı maymunun omuriliği yeni vücuduna bağlanmadı. Felç olan maymun, hareketsiz halde olsa da kan akışının başarıyla sağlanması görebilmesini, duymasını, koku ve tat almasını sağladı. Ancak bağışıklık sistemi yeni kafayı kabul etmeyince, maymun dokuz gün sonra öldü.
White’ın çalışması on yıllar sonra halen akıllardan çıkmıyor. Öyle ki sadece İtalyan değil, Çinli araştırmacılar da kafa nakli üzerinde çalışıyor. CNS Neuroscience & Therapeutics dergiside Aralık 2014’te yayımlanan araştırmada, Çinli bilim insanları 18 farenin (modern günümüzün bir numaralı kobayları ve maymunların kurtarıcıları) kafalarını birbirleriyle değiştirdiklerini duyurdu.
Kısaca, bazıları insanlarda kafa naklinin gerçek olabileceğine inanıyor…
‘Birçok hayat kurtarabilir’
Torino’daki ‘Advanced Neuromodulation Group’ üyesi olan Canavero, kafa nakli cerrahisinin nasıl yapılacağına dair bilgilerini Haziran ayında düzenlenecek Amerikan Nörolojik ve Ortopedik Cerrahlar Akademisi toplantısında sunacak.
Popular Science’a konuşan Chicago Loyola Üniversitesi’nden Xiaoping Ren, kafa naklinin ALS’den kanser hastalarına kadar sayısız insan için ümit olabileceğini ifade etti.
Ancak ABD’li araştırmacılar bu yöntemin yakın gelecekte işe yaramayacağını savunuyor. En büyük sorun, kafanın yeni vücudunu kontrol edebilmesi için omuriliğin nakledilmesi süreci. Canavero, bu aşamada kullanılacak polietilen glikol kimyasalının sinirlerin kaynamasını sağlayacağını savunuyor. Ayrıca, elektronik protezlerin de sinirlerin çalışmasında kullanılabileceği de düşünülüyor.
‘Yakın gelecekte mümkün değil’
Johns Hopkins Üniversitesi’nden el cerrahı Jaimie Shores, ‘kafa naklini mümkün kılacak teknolojilerin klinik kullanım için mümkün olmadığını ancak fikrin potansiyeli olduğunu belirtti.
New Scientist’e konuşan Purdue Üniversitesi Felç Araştırma Merkezi direktörü Richard Borgens, ‘omurilik nakledilse bile iki ucu arasında bilgi transferi olacağına dair bir garanti bulunmadığını’ belirtt. Borgens, “Bu tür bir naklin ardından beynin hisleri ve motor fonksiyonları kontrol edeceğine dair hiçbir delil yok” yorumunda bulundu.
Canavero, hastaların dört hafta komada tutulacaklarını, bu süreçte omuriliklerinin yeni vücuda adapte olacağını savunuyor.
California Üniversitesi’nden beyin cerrahisi profesörü Harry Goldsmith ise ‘günlük komaların doktorlar için son çare olduğunu ve enfeksiyondan beyin hasarına kadar birçok sorun doğurabileceğini’ belirtti.
Jaimie Shores’a göre kafa naklinin 2017’de gerçek olması mümkün değil. Goldsmith de 24 ay içinde ilk kafa naklinin yapılmasını gerçek dışı kabul ediyor.
Shores’un korkusu, bu tür bir nakli ABD dışında belli denetleme mekanizmaları güçsüz olan veya olmayan ülkelerin denemesi. Shores, geçmişte birçok ağır nakil ameliyatlarının hastaların ölümüne yol açtığını not düşüyor.
İlk kafa naklinin 2017’de gerçekleşmeyeceği kesin gibi görünse de, daha çok sayıda farenin kafasını kaybedeceği kesin…