‘Burdur’u duyan sponsorluktan vazgeçiyor’

Türkiye’de sayıları giderek artan konferanslar, öğrenciler için ilgili oldukları alanlardaki uzmanlardan bilgi edinmek adına en önemli organizasyonları temsil ediyor. Uluslararası katılımcıların da yer aldığı büyük çaplı organizasyonlar neredeyse İstanbul’un tekelinde olsa da, Anadolu üniversiteleri büyük bir hızla yerel konferanslar düzenlemek konusunda kendilerini geliştiriyor.

Burdur’da yer alan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, yeni nesil üniversite gençliğinin yaratıcılık ve ekip çalışması yeteneğini başarıyla sergilediği en yeni örneklerden biri. Özellikle coğrafi konumu nedeniyle büyük çapta konferans ve zirvelerin gerçekleşmeyeceğini düşünsek de, MAKÜ son yıllarda binlerce öğrencinin katıldığı organizasyonlara imza atıyor.

Anadolu üniversitelerinin yoğun çalışma ve koordinasyon gerektiren etkinlikleri hakkında daha fazla bilgi almak için MAKÜ İnovatif Düşünce ve Uygulama Kulübü IT Koordinatörü Recep Şerit’e bir takım sorular yönelttim. Şerit, iyi iş çıkarmak isteyen bir ekiple her türlü zorluğun aşıldığını ancak coğrafi konum gibi etkenlerin sorun çıkardığını belirtiyor.

MAKÜ’de 24-25 Ekim’de düzenlenecek I. Kariyer Zirvesi’nin hazırlıklarını sürdüren Şerit’e göre öğrenciler bu tür organizasyonların değerini fazlasıyla biliyor ve faydalanıyor. Ancak Anadolu’daki üniversitelerde bu tür organizasyonların kalitesini bir üst seviyeye çıkarmak için firmaların biraz daha yardım eli uzatması gerekiyor.

Recep’in yer yer içini döktüğü cevaplar, yeni neslin kararlığını gözler önüne sererek ilerisi için hepimize ümit veriyor. Daha da önemlisi, benzer organizasyonlar düzenlemek isteyen gençler için birçok ipucu içeriyor.

Üniversitede konferans düzenleme fikri nereden doğdu?

Üniversitelerdeki öğrencilerin en büyük eksiklerini bir öğrenci olarak en iyi bilenlerdenim. Konferanslar, zirveler, seminerler ve bu tarz etkinliklere fazlasıyla ihtiyaç duyuluyor. Çünkü okuduğumuz bölümden mezun olmuş veya en azından bu bölümle bağlantılı kişilerin bizlerle tecrübelerini paylaşmaları öğrencilerin kariyerlerinde etkili oluyor. Alanında söz sahibi bir konuşmacı, öğrenciler üzerinde büyük etki yapabiliyor, hatta projelerine destek sunabiliyor. En azından öğrencilere manen destek çıkıyor.

Beni arkadaşlarımla bu yola çıkmaya iten, üniversitelerdeki sektörel bilgi ve tecrübe eksikliğini fark etmem oldu. Bu tür etkinliklere duyulan talebi karşılayarak katılımcı firmaların hem de öğrencileri tatmin ediyoruz.

Bu tür bir organizasyonu hayata geçirmek için karşınıza nasıl bir süreç çıkıyor?

Öncelikle olduğumuz yerdeki eksikliği ölçmekteyiz. Örneğin bilişim alanındaki öğrencilerin sektörel tecrübe eksikliği yaşadığını gözlemlediğimizde bunun üzerine düşüyoruz. Konferans salonunu ayarladıktan sonra sektördeki birçok kişiyle görüşmelerimiz başlıyor. Belirlediğimiz tarihlerde boş olan bir konuşmacı eğer teklifimizi kabul ederse bize olan taleplerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Üniversite yönetimi etkinliklerde arkamızda olup bu konuda bizlere yardımcı oluyor. Eğer bir konuşmacı masraflarım firmama veya bana aittir derse de bizim canımız ciğerimiz oluyor. 🙂

Aşılması gereken en büyük engel, düşünce. İster katılın ister katılmayın; konuşacak kişi çok. ‘Paramız yok’ bana göre bir engel değil. Bir topluluk kurarsınız, SKS size destek verir. Sponsor ararsınız, en azından bir tane bulursunuz. Kurumsal firmalar için etkinlikler iyi bir pazarı temsil ediyor. Bu firmalarla konuşarak hem konuşmacı hem de sponsorluk ayarlanabilir. Bu, bahsedebileceğimiz çözümlerden sadece biri. Başka bir çözüm de geliştirilebilir. Öncelikle kişi, ‘ben bu etkinliği yaparım’ düşüncesine sahip olmalı. Başından inanmamışsa ve üzerine düşmüyorsa zaten yapamaz.

Sizi eleştirecekler, destek olmayıp köstek olmaya çalışan kişiler olacak. Hatta okul yönetimini bu konuda ikna etmek zorunda dahi kalabilirsiniz. Ama bunların hiçbiri engel değil.

Hazırlık aşamasında üniversite ve dışarıdan gelen destek ne kadar faydalı oluyor?

Bu tamamen etkinliğin profiline bağlı. Size bir örnek vereyim, daha önce arkadaşlarımızla kurduğumuz MIS Turkey grubuyla Ulusal Yönetim Bilişim Zirvesi (YBZ) düzenledik.

Her yıl farklı bir üniversitede düzenlenen etkinliğin bu yıl üçüncüsü düzenlenecek. Türkiye’de ilk kez YBS bölümüne hitap eden bir etkinlikti ve bu bölümün zamanla artmasıyla zirveye verilen destek de o kadar arttı. Binlerce öğrenci katılıyor hatta bir o kadar da katılamayan oluyor. Diğer üniversitelerden edindiğimiz temsilci arkadaşlarımızla ortak çalışıp bulunduğumuz bölgenin dışına çıkarak etkinliği genelleştiriyoruz. Bu zirvenin hazırlıklarına henüz yeni yeni başlamışken okulumuzun YBS bölüm başkanını Boğaziçi Üniversitesi YBS bölüm başkanı arayıp tebrik etmişti. Ardından çalışmalarımız ilerledikçe farklı üniversitenin bölüm başkanları yine bizim bölüm başkanımızı arayarak tebrik ediyordu (Bizi tebrik eden yok tabii).

Daha önce de söylediğim gibi etkinlikler bir firma veya farklı bir üniversite için iyi bir pazar. Özel veya devlet üniversitelerinde yeni açılan YBS bölümleri, kendilerini tanıtmak adına bu zirveye katılım sağlıyorlar. Sonuçta üniversite de kendisini pazarlamış oluyor. Hal böyleyken yaptığınız zirvenin profili gerçekten etkiliyse dışarıdan gerek öğrencilerden, gerek üniversitelerden, gerekse firmalardan maddi veya manevi destek almaktayız.

Konuşmacılarınızın, sponsorlarınızın, katılımcı firmaların ve bölgesel profiliniz çok etkili. Bunları sağlamak sıkıntılı bir süreç. Ama bu süreci atlattıktan sonra emin olun kendileri gelip destek olmak isteyecekler. Profiliniz geniş ve çalışmalarınız gerçekçiyse dışarıdan gelen destekler sizi rahatlatacak cinsten olabiliyor. Örneğin maddi anlamda bir firma size sponsor olabiliyor. Bu sizin kendinizi pazarlamanıza da bağlı. Sonuç olarak profiliniz ne kadar iyiyse, siz ne kadar özgünseniz, gelen destekler de o kadar çoğalıyor ve faydalı hale geliyor.

Medyadan ilgi ne boyutta? Sponsor bulmakta ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?

İşin medya anlamında pek zorluk yaşadığımız söylenemez. Yerel kanallar organizasyonlara çok önem veriyor. Bu yüzden daima yanımızdalar. Bunun yanı sıra büyük firmalarla da anlaşıp bizlere medya sponsoru olmasını sağlıyoruz. Sponsor bulmakta zorluklar elbette yaşıyoruz.

Büyük bir firmanın sizin henüz ilk kez düzenleyeceğiniz zirveye destek vermesi büyük şanstır. Vermemesi doğaldır. Çünkü firma sizin ilk kez düzenlediğiniz zirvedeki potansiyeli ölçüyor, ardından ikincisini düzenlediğinizde olup olmayacağına karar veriyor. Burada 20’ye yakın, aralarında dünya devlerinin de olduğu birçok firma sayabilirim. Hepsi de aynı düşünceye sahip. Kurumsal firmaların genel yapısı bu şekilde beliriyor.

Sponsor olacak bir firmanın sponsor olmamasında ise iki neden öne çıkıyor: Birincisi yaptığınız etkinlikte yeteri kadar pazarı olmadığını düşünüyordur, ikincisi ise coğrafi konum zor geliyordur. Düşünüyorum, ben kurumsal bir firma olsam ‘Neden bu zirvenin sponsoru olayım ki” diye sorarım. Bu aşamada haklılar tabii. Burdur diye bir ilin var olduğunu bilmeyenler var. Biz tarif etmek için Antalya’nın üstü diyoruz. Coğrafi konum yüzünden bugüne kadar çok sponsor kaybettik.

Anadolu’da bir üniversite olmanın ilgi toplamak konusunda eksileri var mı?

Anadolu’daki bir üniversitede etkinlik yapmanız, büyükşehirlerde etkinlik yapmanızdan daha zor. Bu zorluklara istinaden ‘ilgi azdır’ demeyeceğim. Çünkü ilgi sizin yaptığınız etkinliğe de bağlı. ‘İstanbul’da her ay farklı bir zirve var, neden benim zirveme gelsinler?’ diye sormalı kişi kendine. Eğer ilgi çekici bir şeyler yapmak istiyorsanız özgün olmak zorundasınız. Özgün çalışmalar sağlayarak bir şeyler ortaya koymuşsanız, sizin yapacağınız reklam çalışmalarıyla ‘ilgi’ konusunu aşabilirsiniz. Yine aynı yere geleceğim; ama gerçekten coğrafi olarak konumunuz önem taşıyor.

Bugüne kadar yüzlerce geri bildirim aldım, “Bir zirve için Burdur’a mı geleceğiz” diyen çok kişi ve firma oldu. En büyük eksikliği bu, gerisi sizin reklam çalışmanıza dayanıyor. Bunu da ekibinizle çözebilirsiniz.

Bu tür organizasyonlar için belli bölgelerdeki üniversiteleri kapsayan bir dernek var mı?

Dernekler var, hatta bazen de estek alıyoruz. I. YBZ’yi yaparken Türkiye Bilişim Derneği çok destek oldu (tahmin edin neden). Ama pek başvurmadığımız bir yöntem olduğunu söylemeliyim.

Yeni girişimciler için güzel destekçi olabilirler; ama yeterince tecrübeliyseniz derneklere ihtiyacınız olmadığını düşünüyorum. Şuna şahit olduk, yaptığımız bir etkinlikten sonra bir konuşmacımız bize referans olmuş, bir holding bizi arayarak tebrik etti ve hem maddi hem de manevi anlamda destekçi oldu. Bu bir referansla oldu. Bunu bir dernek de yapabilir, onlar da referans olabilir; ama siz yeterince tecrübeliyseniz inanın ihtiyacınız yok.

Dernek açma gibi bir fikrimiz vardı, hatta açtık bile. Baktık YBZ aldı başını gidiyor, bunu kontrol etmenin bir yolu bulunmalıydı. Bunun için de dernek açma kararı aldık. Başlangıçta birkaç arkadaşımızla başlattığımız etkinlik bundan sonra Yönetim Bilişim Derneği altında  yapılıyor. Şimdi de düzenleyeceğimiz MAKÜ Kariyer Zirvesi’nin kontrolü için üniversitedeki İnovatif Düşünce ve Uygulama Kulübü’nü derneğe çevirmeyi düşünüyoruz.

Tüm bu çalışmalar için nasıl bir ekip çalışması gerekiyor? Özellikle kararlılık konusunda nasıl motivasyon sağladın?

Kararlı, kendisine güvenen, aktif bir ekibiniz olmazsa olmazdır. Okulda birçok dost edindim. Farklı topluluk ve ekipler kurduk. Hepsinde tek bir kural geçerli: Koordineli yönetim. İhtiyaç duyulan alanların koordinatörlükleri seçilir, kimin nerede çalışıp en çok nerede verim alabileceği düşünülür, ardından çalışmalara başlanılır. Her koordinatörlük kendi işini yaptığında büyük bir zirve düzenleyebilirsiniz. Tabi bütün koordinatörlüklerin kontrolü de sağlanmalı.

Kimsenin hakkı yenmeden, kimsenin birbirinden üstün olmadığı gösterilerek azmedilir. Rütbe bir üstünlük değildir. Önce bunu ortaya koymanız gerektiğini düşünüyorum. Ekip yemekleri, ekip sohbetleri, ekiple birlikte farklı etkinlikler düzenlenerek motivasyon sağlanabilir. Onlarla sık sık konuşulup dertleri dinlenilmeli. Eğer ekip içinde dostluğunuzu gösterdiyseniz motivasyon pek dert edilmiyor.

Sosyal medya alanında nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

Sosyal medya bugün çok büyük bir güç. Bu alan için bir koordinatörlüğümüz bulunuyor. Yeterince iyi bir sosyal medya yönetimi size aynı orantıda katılımcı sağlar. Bugün yaptığımız sosyal medya çalışmalarıyla Türkiye’nin birçok ilinden katılımcı talepleri ve birçok kurumsal firmadan sponsorluk aldık. Sosyal medya yöneticilerimiz, grafikerimiz, yazılımcımız ve web geliştiricilerimiz birbirleriyle koordineli çalıştıklarında muazzam bir potansiyel ortaya çıkıyor. Bu potansiyel bize başarıyı getiren en büyük faktörlerden biri oluyor.

Beklentileriniz bu yıl ve ilerisi için nedir? İleride kapatmak istediğiniz eksikler neler?

Bir basamak daha yükselip topluluğumuzu kurumsal alanda etkin kılacağız. Kurmuş olduğumuz İnovatif Düşünce ve Uygulama Kulübü şu an için bir öğrenci topluluğu. Ama ileriki yıllarda kurumsal firmalarda ‘genç inovatifliler’ olarak yer almayı düşünüyoruz. Şimdiden kulübümüz içinden büyük firmalarda iş başı yapanlar oldu ve onlar da artık genç inovatifli. Çok değil, kısa bir süre içinde buradaki etkinlikler daha da çoğalacak. Başından beri yapmak istediğimiz şey buydu,

bulunduğumuz bölgedeki sektörel tecrübe eksikliğini gidermekti. Bu düşünce yalnızca iki yıl önce bir fikirdi, ancak şimdi gerçekleşti ve inanın Burdur zirveye doydu. Arkamızdan gelen kişilerle birlikte çalışarak onlara da tecrübe kazandırıyoruz. Yani çizdiğimiz yoldan gelip etkinlikler düzenleyecek olan dostlarımız var. Biz gittiğimizde onlar devamını getirecekler. Böyle bir döngüyle Burdur ve okulumuzdaki bu açığı kapatmış oluyoruz. Daha ilerisinde, nihai amacımızdan sapmayarak öğrencilere daha fazla kolaylık sağlamak istiyoruz. Takdir edersiniz ki Türkiye’deki çoğu üniversite öğrencisinin sektörel tecrübe eksikliği bulunuyor. Bence bu genel anlamda büyük bir eksiklik. Ülkemize daha faydalı olmak için bu tarz etkinlikleri daha da arttıracağız.

Gençlerin ve öğrencilerin bu tür etkinliklere ilgisi artıyor mu?

Diğer öğrenciler artan faaliyetlerimizi gördüklerinde bizi daha iyi tanıyor ve etkinliklerimize katılımları da artıyor. Aramıza katılmak isteyen onlarca öğrenci var. Genel anlamda öğrenciler kendilerine bir şeyler katabileceğini düşündüğü tüm etkinliklere katılıyor. Yaptığımız tüm etkinliklerde katılımcı sayısı oldukça iyiydi. Beklediğimizden çok daha yüksek sayılarla karşılaştık. Çünkü onlar da eksiklerinin ne olduğunun farkındalar ve bu tür organizasyonları kaçırmak istemiyorlar.