Canlı türlerinin nadir olarak bulunduğu çöl ortamında bazı canlılar hayatta kalmayı başarabiliyor. Bunlardan birisi de Stenocara(Stenocara gracilipes) böceği. Namib Çölü’nde yaşayan bu böceğin yaşamını sürdürmesinde hayati önemi olan suyu nasıl topladığı, bilim insanlarının ilgisini çektiği gibi susuzluğun da önüne geçmek için başlatılan çalışmalara da ilham kaynağı oldu.
Stenocara böceğinin su toplama sistemi, esas olarak sırtının özel tasarımına dayanıyor. Bu böceğin sırtı küçük tepeciklerden oluşan bir yüzeye sahiptir. Böceğin sırt ve kanat yüzeyleri suyu seven(hydrofilik) mikro tepeciklerden, mikro tepeciklerin etrafının ise suyu sevmeyen(hydrofobik) yapılardan meydana geliyor. Bu durum, böceğin suyu daha etkin bir şekilde toplayabilmesine olanak sağlıyor.
Havadaki nemden su nasıl elde edilir?
Böceğin başı aşağıya doğru, sırt ve kanat kısmı yukarıya gelecek bir şekilde 45 derecelik bir açıyla rüzgâra karşı durduğunda, havadaki nemde bulunan küçük su moleküllerini suyu seven tepeciklerde toplar. Su damlası yeterli bir büyüklüğe ulaştığında suyu seven tepeciklerden, suyu sevmeyen bölgeye ve buradan böceğin ağız kısmına yuvarlanıyor ve böylece böcek su ihtiyacını karşılamış olur.
Nanoteknoloji çalışmaları ile yapay Stenocara
Rice Üniversitesi araştırmacılarından oluşan bir ekip, kurak bölgelerde yaşayan insanların su ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için atmosferden su yakalama ve toplama yeteneğine sahip bir cihaz geliştirdi.
Bilim insanları minik karbon atomlu nanotüplerle bu modeli taklit ederek bir cihaz yaptılar.
Bu cihaz harici bir güç kaynağına ihtiyaç duymuyor. Sünger benzeri bir yapısı var. Bu yapı sünger gibi sıkılarak su elde ediliyor. Bilim insanları deneme amaçlı milyarlarca nanotüpten oluşan bir orman kurdular. Test orman kuru ortamda 11 saat boyunca kendi ağırlığının yüzde 25’i kadar su toplamayı başardı. Nemli ortamda ise su oranı 13 saat içinde yüzde 80’e yükseldi.
Bu buluş az yağış alan bölgelere su getirmek için büyük potansiyele sahip. Ama her yeni buluş gibi şuanda yüksek maliyetlerle üretilebiliyor. Bu ormanların kitlesel ölçekli üretimine başlanmadan önce maliyetinin önemli ölçüde azaltılması gerekiyor.