Pazar, Aralık 22, 2024
More

    ‘Şeytanın nefesi’ Avrupa’da yayılıyor

    Ortaçağda cadılar tarafından kullanıldığı ve koklayan insanı zombiye çevirdiği ileri sürülen madde, Fransa ve İngiltere’de polisi alarma geçirdi.

    Afrika ve Asya ülkelerinde halen çok yaygın olan büyülü ilaç inancının bugüne kadar sayısız hayvan ve maalesef insanın hayatına mal olduğu biliniyor. Bu pazarlama taktiğini Avrupa’ya taşıyan satıcılar, sokak aralarında ‘üstün tedavi edici özelliği olduğunu’ öne sürdükleri bir madde dağıtıyor.

    İngiliz Telegraph sitesinde yer alan bilgiye göre, ‘şeytanın nefesi’ onu bir kez soluyan kişiyi zombi benzeri bir hale sokuyor. Uyuşturucu maddenin, uluslararası çetelere üye Asya uyruklu kişiler tarafından yayıldığı düşünülüyor. Paris’te kısa süre önce yaşanan olay, bunun ilk örneği: Çinli iki kadın, yolda ikna ettikleri kişilere sokak arasında şeytanın nefesini koklatıyor. İyileştirici özellikleri olduğunu sandıkları tozu çeken kurbanlar zombi benzeri bir hale bürünüyor ve suçluları evlerine kadar götürüyor. Nihayetinde, soyuluyorlar.

    Paris’te Eylül başında tutuklanan iki kadın ve bir erkeğin, şeytanın nefesini onlarca defa kullanarak evlere girmeyi başardığı ifade edildi. Buradan yola çıkarak, şeytanın nefesini çeken kişinin düşünce yetisini kaybederek aldığı komutları yerine getirdiği söylenebilir.

    Osmanlı zamanında bu yana kullanılıyor

    Drugs.com sitesinde, ‘burandanga’ ve ‘scopolamine’ olarak da bilinen uyuşturucu maddenin banotundan üretildiği bilgisi yer alıyor. Scopolamine, Parkinson hastalığı ve huzursuz bağırsak sendromu hastalıklarının tedavisinde kullanılıyor.

    New Historian sitesindeki habere göre, Avustralyalı ve Japon araştırmacılar banotunun ilk olarak Kaman Kalehöyük’te kullanıldığını düşünüyor. Demir Çağı’ndan Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar binlerce yıl yerleşim birimi olarak kullanılan bölgede, 112 banotu tohumu beşinci veya yedinci yüzyıldan kalma bir ocağın içinde bulundu. Buradan yola çıkarak Osmanlı hekimlerin bitkiyi tıbbi amaçlar için kullandığı düşünülüyor.

    Borrachero ağacından yetiştiği belirtilen bitki muhtemelen Güney Amerika ülkelerinde bolca rastlanıyor. VICE’ın Kolombiya odaklı özel bir haberi de bulunuyor.

    Guardian’a bilgi veren University College London eczacılık profesörü Val Curran, scopolamine’nin hareket hastalığı için de kullanıldığını belirtirken, ‘yüksek dozlarda alınması halinde kişiyi uyuşturabileceğini’ belirtti.

    Kaman Kalehöyük. [Japonya Anadolu Arkeoloji Enstitüsü]
    Kaman Kalehöyük. [Japonya Anadolu Arkeoloji Enstitüsü]

    Yılda 50 bin vaka

    Paris polisi gözaltına alınan üçlünün otel odasında yapılan incelemede birçok tıbbi made, ağırlık ölçer, filtre ve eldiven ele geçirdi. Le Parisien gazetesindeki bilgiye göre soruşturma devam ediyor.

    Çinli yetkililerden alınan bilgi ise gözaltına alınan üçlünün ‘zihin kontrolü alanında uzmanlaşan uluslararası bir yeraltı örgütünün’ üyesi oldukları yönünde. Scopolamine tehdidinin giderek arttığı yerler arasında Ekvador ve Kolombiya da yer alıyor. Hatta, ABD Deniz Aşırı Güvenlik Danışmanlık Konseyi Kolombiya’ya gideceklere bu konuda uyarıda bulunuyor.

    Kolombiya’da bulunan şeytanın nefesi çetesinin her yıl yaklaşık 50 bin kurban aldığı tahmin ediliyor.

    Konseyin web sitesinde verilen bilgiye göre, sıvı veya toz halde yiyecek ve içeceklere eklenen scopolamine, gece kulüpleri ve barlarda ağırlıklı olarak erkek kurbanlara veriliyor. Erkeklerin kurban durumuna düşmemesi için kendileriyle sözde flört eden kadınların teklif ettiği yiyecek ve içecekleri kabul etmemesi kesin korunma yöntemi.

    [ABD İçişleri Bakanlığı]
    [ABD İçişleri Bakanlığı]

    Şeytanın nefesi çetesi İngiltere’de

    Kurbanları hipnotize eden maddenin Avrupa’da yayıldığı tek yer Fransa değil. Kamu alanlarında kurban arayan ‘ilaç satıcıları’ İngiltere’de de ortaya çıkmış durumda. Daily Mirror’a göre birçok kişi uyuşturulduktan sonra hırsızları evine götürdü ve zihin kontrolü altında değerli eşyalarının yerini söyledi.

    MailOnline’a konuşan bir polise göre kurbanlara evlerine gittikten sonra mücevherlerini ve paralarını bir torbaya koymaları söyleniyor ve onlar da yerine getiriyor. Hırsızların rüyası olan senaryoyu gerçeğe dönüştüren ilacın kurbanları da her zaman gece mekanlarında aranmıyor. süpermarketler veya otoparklarda şeytanın nefesiyle dolaşan avcılar geziniyor.

    Sanılandan başka bir madde olabilir

    Guardian’a konuşan kimyager ve eski bir adli tıp uzmanı olan Les King’e göre, anlatılanlar scopolamine için biraz abartılı. King, yaşanan vakalarda toksiloji raporu bulunmaması nedeniyle suçlunun anlaşılmasının zor olduğunu belirtti.

    CIA verilerine göre scopolamine 20’nci yüzyılda doğum esnasında kadınların acısını dindirmek için morfin ve kloroform ile kullanılan maddeler arasındaydı. Amaç, kadınları ‘alacakaranlık durumuna’ sokarak acıyı dindirmekti. Hastayı yatıştırma ve uyuşturmasına rağmen, doktorların kayıtlarına göre kadınlar sorulan sorulara doğru cevap verebiliyordu.

    Scopolamine’nin tarih boyunca sorgulamalarda da kullanıldığı bilgisi yer alıyor. Ancak bugün kullanılan hipnotize edici maddennin scopolamine’nin farklı bir versiyonu olup olmadığı henüz kesin değil.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler