Mega Kentlerin Metro Hatlarını Mantarları Kullanarak Tasarlayabiliriz

0
2025

Tüm canlılar biyosferin altında uyum içinde yaşamaktadır. İnsanlar medeniyetlerini kurarken doğanın kendisinden yani geldikleri yerden çokça ilham aldılar. Bugün sahip olunan yüksek teknoloji, uçaklar, araçlar ve daha fazlası bu ilhamın izleriyle doludur.

Medeniyetin simgesi olan yollar Antik Roma dönemlerinden günümüze kadar önemini hep korumuştur. Bugün düne kıyasla ulaşım çok daha önemli bir konumdadır. Mega kentlerimizi birbirine bağlayan büyük otoyollar ve demiryollarının yanında bu kentlerin içindeki ulaşımda oldukça önemlidir. Şehir içi ulaşımın vazgeçilmez parçalarından biri yer altından giden, trafik probleminden uzak olan şehir metro hatlarıdır. Gelişmiş birçok toplumda bu metro hatları büyük öneme sahiptir.

Ancak medeniyet geliştikçe problemleri de büyümektedir. Metro hatlarının daha iyi konumlandırılması ve tasarlanması için harcanan vakit, emek ve para bu sürecin en zor yanlarından biridir. Peki, doğa yine bize yolumuzu gösterebilir mi? Herhangi bir canlı, mühendis ve mimarın uzun süreler sonunda ortaya çıkarabileceği metro hattı planlarını ve tasarımlarını saatler içerisinde oluşturabilir mi?

Physarum polycephalum veya Blob, benzersiz özellikleriyle dikkat çeken bir organizmadır. Bu organizma, tek hücreli bir mantar olarak sınıflandırılırken, aslında bir mantar veya bir amip gibi davranır. Tıpkı diğer mantarlar gibi, besinini dışarıdan emerek alır. Doğada nemli orman tabanları ve organik maddelerin bulunduğu diğer bölgelerde yaygın olarak bulunur.

Kaynak: frankenstoen/Wikipedia

En ilginç özelliklerinden biri, karmaşık mukus tabakaları oluşturarak çevreyle etkileşim kurmasıdır. Bu mukus, organik maddeleri parçalamak ve emmek için çevresine yaydığı enzimleri içerir. Ayrıca, kimyasal ve ışık uyaranlarına cevap verme yeteneğine sahiptir ve bu da onun çevresine adapte olma, en uygun yaşam alanlarını seçme yeteneğine sahip olduğu anlamına gelir.

Physarum polycephalum’un ilgi çeken bir diğer özelliği de zekice davranışlarıdır. Örneğin, yiyecek kaynakları arasında en kısa ve en etkili yolu bulma yeteneği gösterir ve bu da onu “Labirent çözen bilge mantar” olarak adlandırılmasına neden olmuştur.

Physarum’un bu kendi yolunu bulma yeteneği önemli bir çalışmaya konu oldu [KAYNAK 1]. Bir petri kabı içerisinde gerçekleştirilen çeşitli deneyler bu eşsiz cıvık mantarın Tokyo’nun geniş metro ağının birebir aynısını oluşturabileceğini gösterdi.

Figür 1

Araştırmacılar figür 1 de gösterildiği gibi öncelikle coğrafik olarak taklit ettikleri Tokyo bölgesini merkeze alarak Physarum’un büyümesine izin verdiler. İlk olarak mevcut alanın tamamını doldurdu, ancak sonra daha kalın kanalları oluşturmak için çepe çevre her yeri saran ağ yapısı giderek inceldi. Sonunda neredeyse tamamen Tokyo metrosunun yapısına eş değer bir görünüm kazandı.

Araştırmacılar farklı bir deney düzeneği daha kurguladılar. Bu sefer ortamda herhangi bir şehir yapısı bulunmaksızın Physarum’un yayılmasına ve tüm petri kabını kaplamasına izin verildi. Daha sonra eş zamanlı olarak şehir yapısını taklit eden konumlara ilgili besin maddeleri yerleştirildi. Sonuç yine aynıydı [Figür 2]. Tokyo metro hattının en olası şeklinin küçük bir modellemesini gözler önüne serdi Physarum…

Tabii ki bu çalışma yalnız gözlemsel bir benzerliği kapsamıyor. Kaynağından okuma yaptığınızda göreceğiniz üzere ölçülü matematiksel bir yapıya sahiptir. Doğa her zaman en büyük yol göstericimiz olmuştur. Onun izini takip ettikten sonra kaybolma olasılığımız yok denecek kadar azdır.

-Science is Everything-

Ana görsel: Tim Tim/Wikimedia