Orta Avrupa’da yaklaşık 4,000 yıl önce yaşamış varlıklı Bohemyalı kadının suratı, kafatası ve DNA kalıntıları kullanılarak birebir yeniden canlandırıldı.
Açık bir tene ve koyu kahverengi saçlara sahip kadın, mezarından çıkarılan eşyalara bakıldığında Bronz Çağı Bohemya’sında yaşayan en zengin insanlardan biri olarak kabul ediliyor. Mezardan çıkarılanlar arasında beş bronz bileklik, iki altın küpe ve üzerlerinde 400’den fazla kehribar boncuk bulunan kordon kolye ve üç dikiş iğnesi yer alıyor. Kadının Bronz Çağı’na özgü balta başları, hançerler, bileklikler ve ‘torc’ adı verilen bükülmüş metal kolyeler gibi eşyalar üreten Únětice kültürüne ait olduğu belirtildi.
Her ne kadar yüzü canlandırılan kadının kim olduğu bilinmese de, Çekya Bilim Akademisi Arkeoloji Enstitüsü’nden Michal Ernée’ye göre, oldukça zengin bir insandı. Livescience’a açıklama yapan Ernée’ye göre, kadın Únětice kültürel bölgesinde bugüne dek bulunan en zengin kadını temsil ediyor olabilir.
Radyokarbon analizleri, Bohemyalı kadının M.Ö 1880 ile M.Ö 1750 yılları arasında yaşadığına işaret etti. Çekya’nın kuzeyindeki Mikulovice kasabasında bulunan kadının Bohemyalı olarak tanımlanmasının sebebi ise gömüldüğü bölgenin Birinci Dünya Savaşı öncesinde bu adı taşıyan krallığın sınırları içinde yer alması. Arkeologlar kadının mezarı dahil toplam 27 mezarı incelerken, kehhribardan yapılmış 900’den fazla nesne bulundu.
Kadınlara ait mezarların %40’ında kehribar bulunurken, Çekya’daki mezarlıktan çıkarılan kehribar eşyaların bugüne dek Almanya’da Únětic kültürüne ait mezarlarda çıkarılanları geride bıraktığı not düşüldü. Ernée, buradan yola çıkarak aynı kültürü yansıtan birbiribe komşu iki bölgedeki sosyal sistemlerin muhtemelen farklı olduğunu belirtti.
Kehribarın ise muhtemelen Baltık Denizi civarından elde edildiği düşünülüyor. Bu bulgu, Únětice kültürüne özgü toplumların Avrupa’da sanılandan daha uzak noktalar ile ticaret amaçlı ilişki kurduğuna işaret ediyor. Ernée, Avrupa genelinde bulunan Bronz Çağı’na ait eşyalara bakıldığı zaman dönemin ticaret anlayışının oldukça gelişmiş olduğunu da belirtti. Bronz, kalay ve bakır üretmek için gereken materyallerin sadece birkaç bölgede bulunuyor olması, ticaretlerinin geniş bir coğrafyada gerçekleştirildiğini gösteriyor.
En iyi canlandırmalardan biri
Mikulovice’de bulunan insan kalıntıları arasında, yüzü canlandırılan kadının kafatasının diğerlerine kıyasla çok daha iyi korunmuş olduğu fark edildi. Dahası, DNA örnekleri de elde edilen kadının buradan yola çıkılarak saçlarının ve gözlerinin kahverengi, teninin ise açık olduğu anlaşıldı. Elde edilen tüm bilgiler ışığında Moravian Müzesi’nden antrolpolog Eva Vaníčková ve heykeltıraş Ondřej Bílek, binlerce yıl yaşamış olan kadının görüntüsünü yeniden ortaya çıkardı.
İsmi bilinmeyen kadının sadece yüzü değil, giysileri ve takıları da bilimsel bulgulardan yola çıkarak yeniden canlandırıldı. Bilim Akademisi Arkeoloji Enstitüsü’nden Ludmila Barčáková, kadının giydiği kehribar kolyeyi ve altın küpeleri tekrar hazırladı. Metal ustası Radek Lukůvka bronz bileklikleri ve iğneleri üretirken, tekstil alanında uzman arkeolog Kristýna Urbanová, kadının giysisini hazırladı.
Arkeologlar bölgede devam eden araştırmalarında Bronz Çağı Orta Avrupa’sındaki toplumlara ait daha fazla bilgi elde etmeye çalışacak. Cevap aranan sorular arasında bölgeler arasındaki kültürel farklılıklar ve kadınların söz konusu dönemde toplumdaki rolü öne çıkıyor. İlginç bir detay, Bohemya’nın komşu bölgelerinde bulunan zengin mezarların tümünün sadece erkeklere ait olması.
Kaynak: Livescience