Cumartesi, Aralık 21, 2024
More

    Formula 1 araçlarının gizli silahı DRS Nedir ve Neden Kullanılıyor?

    F1 yarışları izleyen herkes DRS tabirini defalarca duymuştur. Eğer F1’e ya da teknik kısma hakim değilseniz, bu size oldukça karmaşık gelebilir. DRS 2011 tanıtımından bu yana Formula 1’i tamamlayan unsur olsa da çoğu insan ne olduğunu ya da nasıl çalıştığını bilmiyor.

    DRS, yani Drag Reduction System (Sürtünme Kontrol Sistemi), pilotların önlerindeki araçları geçmesi için kullanılan arka kanadın ayarlanabilir bir parçasıdır. Yalnızca belirli koşullar sağlandığında kullanılabilir.

    Bu koşullar yarışın evresine ve pilotlar arasındaki boşluğun büyüklüğüne göre değişir. Aşağıda DRS’in F1’de neden bu kadar önemli olduğu anlayışını kazandırmak için ilgili mekanizmaları ve koşulları gözden geçireceğiz.

    DRS Nedir ve Nasıl Çalışır?

    DRS yani Drag Reduction System (Sürtünme Kontrol Sistemi), pilotların önlerindeki araçları geçmesi için kullanılan arka kanadın ayarlanabilir bir parçasıdır. Yalnızca belirli koşullar sağlandığında kullanılabilir. 2011 yılında Formula 1 ile tanıtılan ve pilotların birbiri karşısında üstünlük kurmalarını sağlayan sistem, yarışların tamamlayıcı bir parçası haline geldi.

    Arka Kanadın Rolü

    F1 araçlarının sahip olduğu birçok aksamdan bir tanesi, arka kanattır. Arka kanatlar sabit ve ayarlanabilir bileşenlerden oluşur. F1 araçları yol tutuşunu sağlamak için yüksek miktarda bastırma kuvvetine maruz kalacak şekilde tasarlanmıştır, bu bastırma kuvveti araçların virajları yüksek hızlarda almalarını sağlar. Fakat bu aynı zamanda araçların aerodinamik özelliklerinin zarar görmesi anlamına gelir; temel unsur her birini dengeleyebilmektir.

    Arka kanat, aracın üstündeki havanın araca ağırlık yüklemeden yere iterek lastiklere daha fazla yol tutuşu vermesini sağlar. Öte yandan hava kanada çarptıkça araç hızının bir kısmını kaybeder. Virajlarda yol tutuşu ile araç hız kazanırken, düzlüklerde araç mümkün oldukça az sürtünmeye maruz kalmak zorundadır. Bastırma kuvveti, viraj almak için gerekli olan hava direnci ile oluşturulur.

    Düzlükler ve Virajlar

    Düzlüklerde bastırma kuvveti daha az etkili olduğundan hava direnci, aracın ileri manevrasına karşı sürüklenme kuvveti oluşturur. Virajlarda araçlar daha hızlı gitmek için bastırma kuvvetini çok kaybetmeden sürüklenme miktarını azaltmalıdır. Bu esnada arka kanadın değişken parçası olan DRS devreye girmelidir.
    Değişken parça kapatıldığında kanat normal gözükür ve olağan bastırma kuvvetini sağlamaya devam eder. Pilotlar DRS aktif ettikleri zaman kanadın üst parçası açılır ve sürüklenmeyi azaltıp havanın akışını sağlayan bir boşluk oluşturur. Böylelikle araç düzlüklerde 12 km/s’e yakın ek hıza erişebilir. Söz konusu sürat, pilotları sollamak için gerekli üstünlüğü sağlar.

    Unsplash.

    DRS Kuralları

    Önemli Bir Kazanç

    DRS için kullanılan mekanizmalar her ne kadar karmaşık gözükse de ana amaç, pilotlara pist düzlüklerinde sollama yapabilmek için 12 km/s hız kazandırmaktır. Bu özellik pilotların yarış esnasında istedikleri zaman öylece DRS özelliğini kullanabilecekleri anlamına gelmez. Bu botunu kullanmaları için bazı koşulları yerine getirmeleri gerekir.

    DRS kullanmak için ilk ve belki de en önemli kural, arka arkaya seyreden iki pilot arasındaki mesafedir. Pilotlar arasındaki mesafe en fazla 1 saniye olmalıdır. Öndeki pilota olabildiğince yakın olmak gerekmesinin yanı sıra, pistlerde DRS kullanılabilecek belli noktalar bulunuyor.

    DRS Bölgeleri

    DRS bölgeleri genelde her düzlükte bir ya da üç tanedir. Bu bölgeler uzunluğa göre değişip tespit noktası ve aktivasyon bölgelerinden oluşur. Tespit noktalarında iki araç arasındaki boşluğu belirleyen sensörler vardır ve eğer araçların aralarındaki mesafe bir saniyeye kadar iniyorsa, arkadaki araç aktivasyon bölgesinde DRS butonunu kullanabilir.
    Öndeki araç da DRS’ini ancak savunma mekanizması olarak bir önündeki araçla arasında bir saniyelik mesafede kullanabilir. DRS’in yarış esnasında hangi noktalarda kullanılabileceğini belirleyen koşullar da mevcut. Yarış başladıktan sonraki ilk iki tur boyunca, başlangıçta, güvenlik aracı çıktığında ve FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) yağmur gibi koşullar dolayısıyla güvensiz olduğunu kabul ettiğinde DRS kullanılamaz.

    Bir Nedeni Var

    Tüm bu kural ve kısıtlamalar pilotların DRS kullanımını suistimal etmesini engellemek için belirlenmiştir. Eğer yarışta lider durumdaki pilotlar DRS’i istedikleri sıklıkta kullanabilselerdi arkadaki sürücülerin öne geçmeleri neredeyse mümkün olmazdı. Aynı şekilde eğer öndeki araç savunma mekanizması olarak sürekli DRS açsaydı aracın önüne geçmeye çalışmanın hiçbir anlamı olmazdı. Peki DRS neden kullanılmaya başlandı?

    DRS Neden Kullanılıyor?

    Avantajı Dengelemek

    DRS’in en başta neden tanıtıldığını açıklamadan önce bir aracın diğer aracı “kovalarken” neler yaşandığını anlamamız gerekiyor. F1 araçları hareket esnasında arkalarında “kirli hava” denilen izler bırakıyorlar. Kirli hava, aracın üstündeki aerodinamik ve bastırma kuvvetlerinin, aracın altındaki ve üstündeki hava akışını yönlendirmesinden kaynaklanıyor.

    Hava, ön ve arka kanatlar ile aracın diğer bileşenlerine çarptığı zaman, türbülanslı bir şekilde aracın etrafından arkasına doğru savruluyor. Sonuç olarak öndeki aracın havayı rahatlıkla yarıp ilerlerken, arkadaki araç değişken bir akıma maruz kalır. Öndeki aracı takip eden araç, bu türbülanslı hava içerisinde hareket etmek zorunda kalır.

    Temiz Hava mı Kirli Hava Mı

    İlk sıradaki aracın önündeki temiz havadan dolayı sürüşü kolaydır ve ona azami seviyede bastırma kuvveti de sağlar. Ancak, türbülanslı hava arkadaki araçlar için gerekli bastırma kuvveti sağlayamaz ve bastırma kuvveti yetilerini %50 oranında kaybedebilirler. Bu durum arkadaki araçların virajlardaki yol tutuşunun azalması ve hızlı ilerleyememeleri anlamına gelir.

    Düzlükler büyük bir sorun gibi gözükmese de, virajlarda kirli hava çok kritik saniyelerin kaybedilmesi anlamına gelebilir. DRS, bu noktada devreye girer. İki araç virajdan sonra düzlüğe çıktığında arkadaki araç bastırma kuvveti yetersizliğinden büyük bir süre kaybeder. Bu yüzden düzlüklerde iki araç arasındaki mesafe giderek artar.

    Unsplash.

    Eşit Koşullarda Yarışmak

    DRS bölgesine girildiğinde mesafe bir saniye içerisindeyse, arkadaki araç avantajını geri kazanır. DRS açıldığında öndeki aracı daha kolay yakalayıp yarışı dengeler ve öndeki araca üstünlük kurmaları için fırsat yakalarlar. DRS, yarışları daha adil kılar ve temiz havaya bağlılığı azaltır, aynı zamanda izleyicilere rekabetli bir yarış heyecanı yaşatır.

    Kuşkusuz, DRS çoğu insanın anladığı gibi öndeki aracı geçmeye yarayan sihirli bir buton değil. Sadece belirli koşullarda kullanılmasının yanı sıra, öndeki aracı geçebilmek ağırlıklı olarak her iki aracın kabiliyeti ile de ilgilidir. Arkadaki araç öndeki aracı sollayabilmek için yeterli güce ve hıza sahip olmalı, aynı zamanda sonraki virajda pozisyonunu koruyabilmelidir.

    Şuanda Mevcut En İyi Çözüm

    Çoğu insan DRS’i sevmiyor ve sollama yapabilmek için yapay bir yol olduğuna inanıyor. Ancak modern F1 araçlarının yarattığı çok yüksek bastırma kuvveti, temiz havanın kirli havaya kıyasla devasa bir avantaj farkı oluşturması yüzünden araçların bir diğerini sollaması zorlaşıyor. DRS’in hâlâ F1’de olmasının başlıca nedeni bu olmakla birlikte, kirli hava türbülansı sorunu çözülene kadar kullanılmaya devam edecek.

    Değerlendirmeler

    DRS, sürücülerin beceri ihtiyacını ortadan kaldırmadan yarışı tüm sürücüler için eşit koşullarda sürdürmeyi sağlıyor. Yarışlarda maksimum verim almak için birçok stratejiye kullanılırken, DRS kirli hava türbülansına düzgün bir çözüm sağlıyor. Gerekli koşulların sağlanması, kuralları suistimal edilmesini engelliyor ve yarışı izlemeyi daha heyecanlı hale getiriyor.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler