Saatte 6,247 kilometre hıza ulaşabilen X-51A Waverider, ABD’nin 2020’li yıllarda kurmayı hayal ettiği hipersonik uçak filosunun başını çekebilir.
Dünyanın herhangi bir noktasına bir saatten kısa sürede vurmayı hedefleyen Prompt Global Strike, ABD’nin dünya hakimiyeti planında en öne çıkan silah projesi olarak beş yıl önce gündeme taşınmıştı. Ben de NYT’de çıkan bir makaleyi çevirerek bu proje hakkında ilk kez bilgi sahibi olmuştum.
Prompt Global Strike, geliştirilme aşamasından çok fazla haberdar olmadığımız silah sistemlerinden biri. Bir diğer proje, X-51A Waverider ise iki yıl aradan sonra yeniden gündeme geldi.
Military.com’da yer alan bilgiye göre, mermiden bile en az iki kat hızlı olan hipersonik jet 2023’te göreve başlayabilir. 300 milyon dolar bütçeyle 2004 yılında hayata geçirilen X-51A, 2013’te gerçekleştirilen deneylerde önemli başarılar elde etmişti.
Mayıs 2013’te yapılan dördüncü ve son denemede, 15 bin metre yükselen B-52H Stratofortress bombardıman uçağından bırakılan Waverider, 3,5 dakikada 5,1 Mach hızına, yani saatte 6,247 kilometreye ulaşmıştı.
Katı yakıtlı roket kullanan Waverider, serbest kalmasının ardından ilk 26 saniyede 4,8 Mach hızına erişti. 5,1 Mach hızına yerden 18 bin metre yükseldikten sonra ulaştı. Waverider, jet yakıtı tükendikten sonra sesten beş kat hızlı bir süratle Pasifik’e çakıldı.
‘Daha da ötesine geçeceğiz’
Military.com’a açıklama yapan ABD Hava Kuvvetleri’nin baş mühendisi Mica Endsley, “X-51 bir jet motoruyla hipersonik hıza ulaşabileceğimizin kanıtı oldu… Yakıtı bitene kadar 5 Mach hızında uçmayı başardı. Hipersonik hava silahları alanında çok başarılı bir deneydi” ifadesini kullandı.
X-51’in başarıyla sonuçlanan uçuşlarından neden 10 yıl sonra hizmete gireceğinin cevabı ise basit: ABD Ordusu daha iyisini istiyor. Endsley, projeyi bir üst seviyeye taşıyarak X-51’in hipersonik hızda başarıyla manevra yapabilen bir silah haline gelmesini istediklerini belirtti. Bu aşamada devreye DARPA girecek ve jetin süper hızı ve navigasyon sistemiyle uyumlu materyallerini belirleyecek.
Burada hatırlamamız gereken önemli bir nokta, DARPA’nın yıllar öncesinden çılgın denemelere başlamış olduğu. HTV-2 bombardıman uçağı, 20 Mart 2011’de gerçekleştirilen deneme uçuşunda 20 Mach hızına ulaşmıştı. Beklendiği gibi yavaşlamayı başaramadan kontrolden çıkan uçak, erişilmek istenen hız konusunda limiti oldukça yukarılara çekti.
Sonu nereye varacak?
HTV-2 denemesinin ardından benimsenen fikir, Waverider gibi bir uçaktan bırakılarak hızlanan silahlar geliştirmek.
DARPA’nın başını çektiği bir diğer proje, uzaya küçük uydu taşımak için kullanılması düşünülen XS-1 uçağı. 10 Mach hızına erişmesi istenen uçak, 10 günde 10 defa uçarak yörüngeyi ABD uydularından bir denize çevirebilir.
Waverider’da Boeing’le işbirliği yapan DARPA, diğer süper hızlı uçakların geliştirilmesinde Masten Space Systems ve Northrop Grunman gibi uzay-havacılık ve savunma sanayi devleriyle çalışıyor.
Çok büyük bütçelerin desteğini alan bu tarz projeler, 2020’li yıllarda ABD’ye hipersonik uçaklardan kurulu bir filo kazandırabilir. DARPA’nın yanı sıra Lockheed Martin 1960’ların çift motorlu SR-71 süpersonik uçağının devamı olacak insansız SR-72 üzerinde çalışıyor. SR-72, hipersonik filonun casusluk ayağını temsil edecek.
Bir düğmeye basarak dünyanın diğer ucuna bombalar bırakan, göz açıp kapayıncaya kadar belirlenen hedefleri gözetleyen ve yörüngeye yeryüzündeki her milimetrekareyi tarayan uydular yerleştiren uçaklar, kendimi bir gün gerçekten böcek gibi hissetmeme neden olabilir.