Cumartesi, Aralık 21, 2024
More

    450 Yıllık Mumya, Modern Bir Hastalığın En Eski Örneğini Temsil Ediyor

    16’ncı yüzyıldan kalma bir mumya üzerinde gelişmiş DNA dizileme yöntemi kullanan bilim insanları, Hepatit B (HBV) hastalığının karmaşık evrimi hakkında önemli ipuçları elde etti.

    PLOS Pathogens dergisinde yayımlanan araştırma, Hepatit B virüsünün bilinen en eski örneğini ortaya çıkardı. Bulgular, modern günümüzde etkisini sürdüren hastalığın yüzyıllardır var olduğunu gözler önüne serdi.

    Araştırmacılar, Hepatit B’nin kökeni ve evrimi hakkında tarih boyunca büyük bir belirsizlik olduğuna dikkat çekti. İtalya’nın Napoli kentinde yer alan Saint Domenico bazilikasında gömülü 450 yıllık bir çocuk mumyası, bu karmaşayı azaltmakta büyük bir rol oynayacak.

    Mumya üzerinde geçmişte yapılan ve DNA dizilemesi içermeyen araştırmalar, çocuğun variola (çiçek hastalığı) nedeniyle öldüğünü öne sürmüştü. İlk araştırmalar, mumyanın bu sefer çiçek hastalığına dair en eski örneği temsil ettiğini savunmuştu.

    Hepatit B’den etkilenen çocukların suratlarında çiçek hastalığında görülene benzer izler oluşabiliyor. Kızarıklık benzeri lekeler Gianotti-Crosti sendromu olarak biliniyor. Çocuk mumyanın muzdarip olduğu hastalığın oluşturduğu kada karışıklığı, geçmişteki hastalıkları tespit etmek aşamasında yaşanan zorluklara da bir örnek oluşturuyor.

    En son araştırmada, mumyadan alınan mikro doku vev kemik numuneleri DNA dizileme tekniği ile tarandı. Elde edilen küçük DNA parçaları bir araya getirildiğinde, Hepatit B genomu ortaya çıkarıldı.

    Araştırmada yer alan evrim genetiği ve bulaşıcı hastalıklar uzmanı Hendrik Poinar, “elde ettikleri veriler ışığında moleküler yaklaşımların geçmişte var olmuş patojenleri tanımlamak adına ne denli önemli olduğunu ortaya koyduklarını” ifade etti. Poinar, yeni yöntemler sayesinde patojenlerin insanlığa etki yaptıkları zaman ölçeğini daha iyi anlayabildiklerini söyledi.

    Hepatit B Etkisini Fazlasıyla Sürdürüyor

    İnsanlığın başına büyük dert çıkaran en son virüs, oldukça kötü bir şöhret edinen SARS-CoV-2. Bu haberin yazıldığı an itibariyle 1 milyon 657 binden fazla kişinin ölümüne neden olan SARS-CoV-2, diğer tüm virüsler gibi çok hızlı evrim geçirme özelliğine sahip. Buna rağmen, en son araştırma ışığında ‘antik’ Hepatit B’nin geride kalan 450 yıldan bu yana çok az evrim geçirdiğine işaret ediyor. Sebebi, antik ve modernn Hepatit B dizilerinin temporal yapısının bulunmaması. Yanşi, çocuk mumyası ile modern Hepatit B örneklerini birbirinden ayıran zaman dilimine ait ölçülebilir bir oran söz konusu değil.

    Verilerin gözler önüne serdiği filogenetik desenin özgün olduğu anlaşılırsa, Hepatit B genotiplerinin 16’ncı yüzyılın çok öncesinde farklılaştığı anlaşılacak. Böylelikle antik ile modern Hepatit B arasında muhtemel patojenik benzerlikler tespit edilebilecek.

    Poinar, antik zamanlardaki pandemi ve salgınların davranışlarını ne kadar iyi anlarsak, modern patojenlerin de nasıl çalıştığı ve yayıldığı konusunda daha fazla bilgi elde edeceklerini belirtti. Böylelikle, yeni nesil salgın ve pandemileri daha kolay kontrol altına alabiliriz.

    Diğer virüs çeşitleri gibi işgalci, karmaşıl ve ölümcül bir patojen olan Hepatit B, karaciğere saldırıyor ve hem şiddetli hem de kronik hastalığa neden oluyor. Hastalık, enfekte bir kişinin kanı veya diğer vücut salgıları ile bulaşıyor. Yaklaşık 257 milyon kişinin virüs ile yaşadığı tahmin edilirken, 2015’te Hepatit B’den hayatını kaybeden insan sayısı 887.000 olarak kayıtlara geçti.

    Kaynak: IFLS

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler