Tarihin en ünlü UFO kazası olarak kabul edilen ve 1947 senesinde New Mexico eyaletinin Roswell kasabasında yaşanan olay hakkında 70 yıldan uzun bir süredir gizli kalan günlük yeni ipuçları sunabilir.
Temmuz 1947’de gizemli bir nesne Roswell Hava Kuvvetleri (RAAF) üssünün yakınkarına çakıldığında, istihbarat subayı Binbaşı Jesse Marcel olay bölgesini gözlemlemek için gönderildi. 8 Temmuz günü RAAF adına ilk açıklamayı yapan basın subayı, “uçan daire enkazına ulaşıldığını” ve Dünya dışı varlıklar ile temasa dair bilgi elde edildiğini belirtti. Ancak bir gün sonra gelen bir diğer açıklamada, bir hava balonu enkazından başka bir şeye ulaşılmadığı belirtildi.
Gazete manşetlerinde çıkan fotoğraflarda Binbaşı Marcel bir radar yansıtıcısı taşıyan hava balonu enkazının parçalarını tutarken görülüyordu. Ancak Roswell kazasını takip eden onlarca yıl içinde fotoğraflarda beliren enkaz parçalarının gerçeği yansıtmadığı savunuldu. Binbaşı Marcel’in ailesi, kısa süre önce subayın gizli tuttuğu günlüğünü gün yüzüne çıkardı. Günlükte, Roswell kazası hakkında bilinmeyenlerin saklı olabileceği belirtildi. Günlük, History Channel’ın “Roswell: The Firts Witness” serisinin tekrar konuya eğilmesini sağladı.
Serinin başını çeken baş araştırmacı, eski bir CIA ajanı olan Ben Smith. Smith, “ABD hükümeti bir basın açıklaması yaparak bir UFO enkazına ulaşıldığını açıkladı… Dünyada başka hiçbir hükümet bir ‘uzay aracına’ ulaşıldığını açıklamadı. Öte yandan bir gün sonra yeni bir basın açıklaması yapıldı ve bu sefer ‘Önemli değil, sadece bir hava balonu ifadesi kullanıldı” dedi.
Smith, yaptıkları araştırmalarda gökyüzünden gözlemler ile haritalandırma kullanıldığını, aynı zamanda çoklü spektral görüntüleme ile enkazın düştüğü bölgenin izlerini gösteren mikro-basıklıklar tespit edilmeye çalışıldığını belirtti.
Roswell kazası hakkında en öne çıkması beklenen yeni delil ise Marcel’in torunlarının elinde bulunan ve kaza hakkında detaylar içerdiği düşünülen günlüğü. Time dergisinde 1997’de yer alan bilgiye göre, Marcel, kazadan onlarca yıl sonra basına yaptığı açıklamada “Roswell’e düşen aracın Dünya dışı kökenleri olduğuna inandığını” söylemişti. Smith, günlükte muhtemelen şifreli olarak yer alan açıklamaların Roswell kazası hakkında birçok önemli bilgi sunabileceğini düşünüyor.
“Her Şey Roswell İle Başladı”
Roswell kazası ve sonrasında yaşananlara dair merak edilenler aradan uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen dinmedi. Dahası, son yıllada ABD Ordusu tarafından gözlemlenen sıradışı hava araçları da basının manşetlerinde yer aldı. Akıllarda en çok kalanlar 2017 ve 2018 yıllarında ABD Donanması pilotlarının UAP (tanımlanamayan hava fenomeni) olarak isimlendirilen gözlemler bildirmesiydi. 2017 yılında ayrıca, Pentagon’da (ABD Savunma Bakanlığı merkezi) görev almış bir yetkili, 2007’de kurulan federal bir ajansın Dünya dışı uzay araçlarını incelediğini ve halen faaliyette olabileceğini belirtti.
Kanada’nın eski savunma bakanı da 2015’te yaptığı açıklamada “en az dört uzaylı ırkın Dünya’yı ziyaret ettiğini” öne sürmüştü.
Roswell’in popüler kültürde halen en çok akıllarda kalan UFO hadisesi olduğunu söylemek hiç de abartı olmaz. Smith, “UFO hikayesinin kökeni olduğu gibi bir hükümet sansürünün de olasılığı burada başlıyor… Bilim-kurgu Roswell’in öncesinde vardı ancak bu tür ilginç olaylar ile hükümetin gizliliğinin birleşmesi 1947’de başgösteren olaylar ile belirdi… Her şey Roswelld’de başladı” diyor.
Roswell kazası ve ardından gelen Project Blue Book ve yeni gözlemlere dair detaylı bilgi elde etmek isterseniz Yazı Dizileri sayfasından Roswell serisine göz atabilirsiniz.
Kaynak: Livescience
