Kuzey Avrupa’da radyasyon seviyeleri Haziran ayında aniden yükselişe geçerken, endişe verici durumu tespit eden birçok Avrupa ülkesi duruma bir açıklama getirebilmiş değil.
Avrupalı yetkililer, kıtanın kuzeyinde tespit edilen radyasyon artışının insan sağlığına zarar vermeyecek seviyede ancak radyasyon denetleme istasyonları tarafından fark edilecek kadar da belirgin olduğunu belirtti.
İsveç Radyasyon Güvenlik İdaresi tarafından Salı günü paylaşılan tweet’te, insan kaynaklı radyonüklid parçacık sayısında artış yaşandığı belirtildi. Açıklamada, “Çok düşük oranda sezyum-134, sezyum-137, kobalt-60 ve rutenyum-103 radyoaktif maddelerinin ölçüldüğünü” duyurdu. İsveçli yetkililer ölçülen seviyelerin insan sağlığına zarar vermeyecek kadar düşük olduğunu not düştü.
Radyasyon seviyesindeki artışa işaret eden benzer ölçümler, Norveç ve Finlandiya’daki denetleme istasyonları tarafından da yapıldı. Geniş Kapsamlı Nükleer Test Yasağı Anlaşması Organizasyonu (CTBTO) Genel Sekreteri Lassina Zerbo, geçtiğimiz hafta paylaştığı tweet’te anormalliğin tespit edildiği bölgenin haritasını paylaştı. Radyasyon seviyelerinin düşük de olsa aniden artış gösterdiği bölge ağırlıklı olarak Rusya’yı içerirken, Finlandiya, İsveç, Danimarka ve Norveç’ten de bölgeleri kapsıyor.
Zerbo, yaptığı açıklamada “tespit edilen izotopların muhtemelen sivil bir kaynaktan geldiğini” belirtti. Bu ifadesi, nükleer silahlara değil, muhtemelen nükleer güç üreten tesislerin faaliyetine işaret ediyor. Zerbo, radyasyon artışının muhtemele kaynağını içeren bölgeyi tespit ettiiklerini ancak buranın CTBTO yetki alanının dışında kaldığını belirtti.
Kaynak “Muhtemelen” Rusya
Hollanda Ulusal Kamu Sağlığı ve Çevre Enstitüsü (RIVM) tarafından geçtiğimiz Cuma yapılan açıklamada, “radyonüklidlerin bir araya gelmesinin bir nükleer santraldeki yakıt elementlerindeki anormallikten kaynaklanıyor olabileceği” ifade edildi.
Eldeki veriler ışığında, tespit edilen radyoaktif parçacıklar Rusya’nın batısına işaret eden bir yönden geldi. Ancak bu bilginin doğrudan Rusya’daki nükleer santrallere işaret etmediği belirtildi.
RIVM açıklamasında, “Basında yakın zamanda yer alan haberlerde Hollandaca dilinden yanlış çeviri sonucunda kaynağın Rusya olabileceği ifade edildi” denildi. RIVM radyoaktif parçacıkların Rusya’nın batısından İskandinavya üzerine geldiğinin anlaşıldığını ancak Rus nükleer santrallerinden kaynaklandığına dair delil bulunmadığını not düştü.
Spekülasyonlar üzerine açıklama yapan Rus devlet nükleer enerji şirketi Rosatom’a bağlı Rosenergoatom, “ülkenin bölgede yer alan iki nükleer santralinin normal faaliyet gösterdiğini ve radyosyon seviyelerinin normal olduğunu” belirtti. Rus haber ajansı TASS’a açıklama yapan Rosenergoatom yetkilileri, “İki istasyon da normal seviyede çalışıyor ve donanım hakkında herhangi bir şikayet gelmedi” ifadesini kullandı.
İskandinav ülkeleri tarafından belirtilen izotopların belirli seviyeleri geçmediği ve muhafaza yapılarının dışına çıkan radyonüklidler nedeniyle oluşabilecek bir durumun iletilmediği de vurgulandı.
Şu an radyoaktif maddelerin atmosferdeki artışının kaynağını gösteren kesin bir delil olmasa da, yaşanan durum 2017’de yine Avrupa üzerinde beliren ani radyoaktif bulutu hatırlattı. 2017’de tespit edilen radyasyon seviyesi yine insan sağlığına zararlı değildi ve yine Rus nükleer santrallerinin sorumlu olabileceği düşünülmüştü. Bilimsel araştırmalar bu düşüncenin doğru olabileceğine işaret etmiş ancak Rosatom bu iddiaları yalanlamıştı.