Perşembe, Kasım 21, 2024
More

    Ryugu’nun Detaylı Görüntüleri Güneş ile Yaşadığı Temasa İşaret Ediyor

    Hayabusa2 uzay aracının numune topladığı Ryugu asteroidinin yakın çekim görüntüleri, iki farklı tona sahip gök aşının geçmişte Güneş ile yakın temas kurmuş olabileceğine işaret ediyor.

    Japon Uzay Ajansı’nın (JAXA) asteroitten numune toplama görevini temsil eden Hayabusa2, hedefinden ayrılarak Dünya’ya geri dönüş yolculuğuna başladı. Hayabusa2’nin Ryugu yüzeyine değdiği anlarda elde ettiği görüntülerde ortaya çıkan muazzam detay, astronomlara göktaşının geçmişi hakkında yeni bulgular sundu.

    Çözünürlüğü piksel başına 1 milimetreye kadar düşen süper yüksek çözünürnüklü görüntüler, Dünya’dan bu haberin yazıldığı esnada 169 milyon 293 bin kilometre mesafede bulunan bir taş parçasının neye benzediğini gösteriyor.

    Ryugu’un yapısına ait milimetrik detay sunan görüntüler, asteroidin tuhaf renk dağılımını da açıklayabilir. En son analizlere göre asteroid geçmişinde Güneş’in oldukça yakınından kısa süreli bir geçiş yapmış olabilir. Tokyo Üniversitesi’nden Tomokatsu Morata’nın başını çektiği araştırmada analiz edilen fotoğraflar 21 Şubat 2019 tarihinde elde edildi. Hayabusa2, söz konusu tarihte Ryugu yüzeyine ilk kez indi. Kısa temas anında yüzeye mermi ateşleyerek yüzeyden enkaz yükselmesini sağladı. İkinci temasın gerçekleştiği 11 Temmuz tarihinde ise enkaz alanından numune topladı. Hayabusa2, topladığını numuneler ile geri dönüş yoluna başladı ve Aralık 2020’de Dünya’ya inmesi bekleniyor.

    Ryugu yüzeyindeki materyallerin dağılımı. [Morota et al., 2020]

    Ryugu renkleri nereden geliyor?

    Dünya’dan en uzak mesafesi 300 milyon kilometreye çıkan Ryugu’nun çapı 870 metre. Topaca benzeyen asteroidin şeklini antik bir çarpışma sonucunda aldığına inanılıyor. Küçük parçalara ayrılan enkazın ardından geriye Ryugu’nun bugünkü hali kalmış durumda.

    Hayabusa2’nin enkaz toplama alanına ait elde ettiği yüksek çözünürlüklü kareler, karbon zengini asteroidin jeolojik geçmişini daha iyi anlamayı sağlayacak. Göktaşının en gizemli özelliklerinden biri, orta enlemlerinde kırmızı, kutup bölgelerinde ise maviye kaçan tonlar barındırması. Asteroidin yüzeyindeki dev kayalıklar mavi belirirken, etraflarındaki taş ve materyaller kırmızı beliriyor. Mavi yüzeye sahip kraterleri, kırmızı materyal içerenlere kıyasla daha genç iken, astroidin yüzeyindeki farklı renklerin oluşturduğu karmaşa astronomların kafasını karıştırmış durumda.

    Hayabusa’nın enkaz alanında mermi ateşlemeden ve yüzeye inerek itiş motorlarını tekrar ateşlemeden önce çektiği kareler ise sonrasında çektiği kareler, Ryugu’nun gizemini incelemek için mükemmel veriler sunuyor. Araştırmacılar, “Ryugu’nun kısa süreliğine Güneş’e çok yaklaşmış olması halinde yüzeyinde kızılımsı rengin ortaya çıkmış olabileceğini” düşünüyor.

    Ryugu’nun küreel haritası. [Morota et al., 2020]

    Güneş ile yakın temasın ne zaman yaşandığına dair ise iki olasılık öne sürülüyor. Bu olasılıklar Ryugu’nun geçmişindeki olası çarpışma simülasyonlarına ve doğum yeri olan Asteroit Kuşağı’na uzanıyor. Asteroidin kırmızı tonlarını kazanmasının ardından yaşanan çarpışmalar, ısı değişimleri ve eğim hareketleri ile kızıl materyallerin ekvator ile orta enlemler arasında dağıldığı düşünülüyor. Zamanla, Ryugu’nun yüzeyinde kırmızı ve mavi tonların karıştığı bir görüntü belirdi.

    Eğer asteroid uzun süre beşiğinden çıkmayı başaramamış ise kızıla bürünmesine neden olan çarpışma 300,000 yıl önce yaşanmış olabilir. Ancak Asteroit Kuşağı’ndan kaydıysa kırmızya bürünme olayı tam 8.5 milyon yıl önce yaşanmış olabilir. Ryugu’nun, 9 milyon yaşında olduğu düşünülüyor.

    Ryugu’nun renklerini açıklayabilecek diğer senaryo, kozmik hava olayları. Uzay havasındaki etkenler genelde 100 nanometre civarındaki ince yüzey tabakaları etkiliyor. Güneş ışınları ile ısınma ise yüzeyden onlarca santimetre içeri işleyebiliyor. Bu da Ryugu’nun kırmızı materyallerinin derinliği ile uyum gösteriyor.

    Astrononlar tüm dikkatlerini Aralık 2020’de yaşanacak inişe odaklamış durumda. Yüz milyonlarca kilometre öteden gelen taşlar, yeryüzündeki en değerli maddelerden bazıları olacak.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler