Perşembe, Kasım 21, 2024
More

    Kalp ile koronavirüs arasındaki gizemli bağlantı doktorlara ne anlatıyor?

    Covid-19 hastalığına yakalanan bazı hastaların kalıcı kalp hasarına maruz kalması, salgının birçok iç organın yanı sıra kalbe de saldırdığını ortaya koyuyor.

    Koronavirüsün en yeni ve öldürücü türü olan Covid-19, temel olarak hastaların akciğerlerine saldırıyor. Ancak son dönemde doktorların tespit ettiği yeni bir hedef var: Kalp.

    JAMA Cardiology dergisinde 27 Mart tarihinde yayınlanan araştırmaya göre Çin’in Wuhan kentinde Covid-19 teşhisi konan her 5 hastadan biri kalbinde hasar tespit edildi. Bu hastaların bir kısmı geçmişte kalp hastalıkları geçirmişken, bazılarının kalbi tamamen sağlıklıydı.

    Kardiyologlara göre koronavirüsün kalp ile bağlantısında birkaç senaryo ele anılabilir: Vücuttaki oksijenin azalması durumunda kalp yeterince kan pompalamak için çok yorgun düşebilir; virüs direkt kalp hücrelerine saldırıyor olabilir; vücut virüsle mücadele etmek için bağışıklık hücrelerini bir araya toplayarak kalbe yoğunlaşıyor olabilir.

    Texas Sağlık Bilimi Merkezi’ndne Dr. Mohammed Madjid, “Kalbi etkileyen şeyin sadece virüs olmadığını biliyoruz” ifadesini kullandı. Örneğin, New England Journal of Medicine dergisinde 2018’de yayınlanan araştırmaya göre, bir kişinin kalp krizi geçirme riski grip virüsü kaptığı zaman altı kat artıyor.

    JAMA Cardiology dergisinde yayımlanan en son araştırmada da, grip salgınlarında birçok hastanın zatürre kaynaklı komplikasyonlardan değil ancak kalp rahatsızlıklarından öldüğü belirtiliyor. Viral enfeksiyonlar kalbe giden kan akışını bozabildiği gibi kalp ritminde bozukluklara ve kalp durmasına neden olabiliyor.

    Nihayetinde Covid-19 hastalığına neden olan SARS-CoV-2 patojeninin kalbi etkiliyor olması şaşırtıcı değil. Ancak yeni koronavirüs hastalarında kalbin hasar görme oranı daha yüksek olabilir.

    İki uçlu kılıç: ACE2

    Doktorları endişelendiren bir senaryo, virüsün doğrudan kalbe saldırma ihtimali.

    Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Okulu’ndan Dr. Erin Michos, “geçmişte kalp hastalıkları çekmemiş hastaların virüsü kapmalarının ardından kardiyovasküler rahatsızlıklar gösterdiğini” belirtti. Michos, Covid-19 semptomlarını hafif ve orta derecede gösteren hastalarda kalp hastalığı riskinin düşük olduğunu ancak şiddetli semptomlar gösteren ve hastaneye kaldırılan hastalarda rastlandığını ifade etti.

    Virüs başlıca akciğerleri hedef alsa da dolaşım sistemine karışıyor. Böylece kalp dahil birçok iç organa saldırabiliyor.

    Kalp ve akciğer hücrelerinin yüzeyleri Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim 2 (ACE2) ile kaplı. Bu moleküller, SARS-CoV-2’nin proteinleri ile tutunduğu ve hücrelerin içine girdiği kapılar olarak kullanılıyor. Michos, bu enzimin “iki uçlu bir kılıç” olduğunu belirtti. Bir yandan ACE2 molekülleri virüsün hücre içine girişini sağlıyor, öte yandan normal koruyucu fonksiyon gösteriyor.

    SARS-CoV-2 virüsü veya bir başka dış etken nedeniyle vücut hücreleri zarar gördüğünde, vücudun tedavici amaçlı tepkisi sitokin gibi küçük proteinleri kan dolaşımına salmak oluyor. Ancak çok fazla inflamasyon (ateş, deri kızarıklıkları, iltihaplanmalar) durumu daha da kötüleştirebiliyor. ACE2 enzimi inflamasyonu azaltan bir rol oynuyor ve bağışıklık hücrelerinin vücut hücrelerine zarar vermesini önlüyor.

    Ancak virüs ACE2 üzerine tutunduğunda ve onları saf dışı bıraktığında, enzimin sağladığı inflamasyon önleyici etkiyi de azaltıyorlar. Kısaca virüs kilit rolü üstlenen enzimi vurarak kendini kopyalamaya başladığı gibi bağışıklık sisteminin direncini kırıyor.

    Michos, “Eğer kalbin kası virüs tarafından inflasmasyona uğrar ise çalışamaz” diyor.

    Kalbi direkt vuruyor olabilir

    Yeni koronavirüs doğrudan kalbi de hedef belirliyor olabilir. Michos, bu senaryo altında hastanın bağışıklık sisteminin tamamen kontrolden çıkabileceğini belirtti. Bu senaryo çok yüksek inflamasyona maruz kalan çok hasta hastalarda ve proteinlerin vücutta çok fazla inflamasyona neden olduğu durumlarda görüldü.

    Michos, “sitokin fırtınası” olarak adlandırılan durumun kalp ve ciğer dahil iç organlara zarar verebildiğini, bazı hastalarda iç organ rahatsızlıklarının yüksek derecede görüldüğünü ve bunun sebebini tam olarak bilmediklerini söyledi. Bir ihtimal, bazı insanların genetik olarak bu saldırıya açık olması.

    Kalbinden rahatsızlık geçirmiş Covid-19 hastaları haliyle çok daha büyük bir risk altında. Michos, kalpleri zaten yorgun olan hastaların çok daha fazla kan pompalamaları gereken bir durumda bunu yapamayabileceğini söylüyor.

    Kısaca, Covid-19 kalp hastalıklarını “kızdırarak” kalbi vurabilir. Circulation dergisinde 13 Mart tarihinde yayınlanan araştırma, New York’taki Covid-19 hastalarında dört farklı kalp rahatsızlığı tespit edildiğini belirtti (bazı hastaların geçmişte rahatsızlığı vardı).

    Tedavi ve komplikasyonlar

    Kardiyologlar kalpteki hasarını troponin adı verilen bir protein üzerinde yapılan test ile tespit ediyor. Kalp hücreleri zarar gördükleri zaman kan dolaşımına troponin salgılıyorlar. Michos, hastaların sahip olduğu rahatsızlığa göre nasıl bir hasara sahip olduklarını anlamanın her zaman kolay olmadığını söylüyor.

    Covid-19 hastalarında farklı bir kardiyak durum yaşadıklarını ifade eden Michos, hastaların anti-viral ilaçlara ihtiyaç duyabileceğini belirtti. Eğer kalp hasarı bağışıklık sisteminden kaynaklanıyorsa, bu sefer bağışıklık sistemini koruyucu ilaçlar gerekiyor. Şu ana kadar Covid-19’a karşı doğrudan bir tedavi yöntemi geliştirilmiş değil. Kullanılan çözümler arasında hastaları ek oksijen ile desteklemek gibi bakımlar yer alıyor.

    Dahası, yüksek tansiyonu veya kalp hastalıkları bulunan kişiler ACE inhibitörleri (önleyiciler) veya anjiyotensin reseptör bloke edici (ARB) ilaçlar kullanıyor. Bu ilaçlar kan damarlarını genişleterek kanın pompaladığı kan miktarını artırıyor ve kan basıncını düşürüyor.

    Sağlık uzmanları Covid-19 riski altındaki kişilerin bu ilaçları bırakıp bırakmaması konusunda emin değil. Fazlasıylla ACE2 enzimine sahip olmanın yararlı mı yoksa riskli olduğu tartışılan bir konu. ACE2 hem virüsün giriş kapısı rolünü üstlenirken, hem de vücudu korumaya çalışıyor.

    Amerikan Kalp Derneği tarafından yapılan açıklama, yukarıda bahsedilen ilaçları kullanan kişilerin Covid-19 teşhisi konmasına rağmen ilaçları kullanmaya devam etmesi. Sadece doktorların gözetimi altında verilecek bir karar ile ilaç kullanımı değişebilir.

    The Medical Journal of Australia dergisinde yayınlanan araştırmada da, Avusturalyalı ve Yeni Zelandalı doktorlar hipertansiyon, kalp rahatsızlığı veya kardiyovasküler hastalığı bulunan kişilerin ilaçlarını kullanmaya devam etmesi gerektiğini -şiddetle- tavsiye etti.

    Aynı uzmanlar, Covid-19’a karşı kullanılabileceği öngörülen hidroksiklorokin gibi ilaçların kalp hasarına neden olabileceğini belirtti. Michos, şu aşamada yapabilecekleri en iyi şeyin “Covid-19’un neden olduğu kalp hastalıklarına genetik veya biyokimyasal bir sebep olup olmadığını tespit etmek” dedi. Böylece, kalbi Covid-19’a karşı en iyi hangi ilaçların koruyacağı anlaşabilecek.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler