NASA, Mars’ın ardından insanlığın ayak basmayı hedeflediği Europa’nın, Jüpiter’e bakan suratına ait en detaylı fotoğrafı yayımladı. Fotoğraf, Galileo uzay aracı tarafından çekilen 12 kareden oluşturuldu.
Europa Report, astronomi dünyasının buzul uyduda ne bulmayı hayal ettiğini anlatan güzel bir filmdi. Titan’ın ardından Güneş Sistemi’nde koloni kurmak için en ideal uydu olan Europa, Dünya’ya yakınlığı sayesinde Mars’ın ardından ilk seçenek olarak belirecek.
NASA, Güneş Sistemi’ndeki birçok gezegen sisteminden gün be gün veri toplamaya alışmış olacak ki, 2003’ten bu yana yörüngesinde uydu bulunmayan Jüpiter ve uydularına ait arşivleri gözden geçirmeye başlamış. Yıllar öncesine uzanan fotoğraflar arasından, görevi 2003 yılında sona eren Galileo’nun çektiği 12 kare, Europa’nın az bilinen yüzünü detaylı bir şekilde ortaya çıkardı.
Mozaik fotoğraf, Galieo tarafından 25 Kasım 1999’da çekilen karelerden oluşturuldu. Europa’nın kutup bölgelerine kadar uzanan ve uzunluğu 1,500 kilometreyi bulan çatlak benzeri oluşumların, Jüpiter’in yerçekimi etkisiyle oluşturduğu gel-git etkisinden kaynaklandığı düşünülüyor.
Ekvatorun doğusunda kalan karanlık bölgeler, bozuk yüzeye sahip geniş alanları temsil ederken, batıdaki parlak noktalar genç çarpışma kraterlerini temsil ediyor.
Fotoğrafın tepesindeki net mozaik, Güneş ışınlarının yüzeyi soldan aydınlatmasıyla çekilmiş. Kapladığı alan ise 2,500×3,000 kilometre. Galileo’nun yerden 94 bin kilometre mesafeden çektiği fotoğraflar, büyüklüğü 2 kilometreye kadar olan yüzey şekillerini gösteriyor. Europa yüzeyinin sadece yüzde 10’unu gözlemleyen Galileo’ya kıyasla, 2020’li yıllarda gönderilecek yeni uzay aracı uydunun tam haritasını çıkaracak.
3 yılda 45 tur atacak
Jüpiter sisteminin keşfi, 1973 yılında Pioneer 10 uzay aracının gezegene ulaşmasıyla başladı. Ardından, Voyager 1979’da yanından geçtiği Jüpiter’i o yılın Mart ayında detaylı olarak görüntüledi. Ulysses uzay aracı, 8 Şubat 1992’de gaz devinin kuzey kutbuna 451 bin kilometre yaklaştı.
Satürn’ü ve Titan’ı gözlemlemeye devam eden Cassini, Haziran 2000’de; Plüton’a Ağustos’ta varacak olan New Horizons ise Eylül 2006’da Jüpiter’in yanından geçti. Gelecek yıl, 2011’de ateşlenen Juno Jüpiter’e ulaşacak ve 3 Dünya büyüklüğündeki dev kasırga başta olmak üzere Jüpiter’in birçok ilginç özelliğini inceleyecek.
NASA’nın asıl hedefi ise 2020’li yıllarda Europa’ya gönderilecek ve aynı adı taşıyacak uzay aracı. Buzul uydunun yörüngesinde üç yıl görev yapacak ve etrafında 45 tur atarak tüm yüzeyinin haritasını çıkaracak uzay aracı, dokuz bilimsel donanım taşıyacak. Bu donanımların en önemlileri; süper HD kameralar, ısı dedektörü ve buzul tabakanın altındaki okyanusu tarayacak radar olacak.
Europa’nın derinliklerinde ne var?
Europa programında yer alan Curt Niebur, 3,100 kilometre çapındaki uydunun tüm detaylarıyla inceleneceğini ve yaşama ne kadar olanak sağladığını anlayacaklarını söyledi. 2 milyar dolara mal olması planlanan projede, Europa’nın buzul örtüsüyle temas ettiği düşünülen, dolayısıyla kimyasal tepkimelere tanık olduğu tahmin edilen gizli okyanus yörüngeden keşfedilecek.
Europa uzay aracı, biri geniş, diğeri dar açılı iki kamera taşıyacak. Space.com’a bilgi veren Niebur’un verdiği bilgiye göre, iki kamera uydunun en az yüzde 90’ını görüntüleyecek. Elde edilecek fotoğrafların çözünürlüğü 50 metreye kadar inecek. Galieo’nun çözünürlüğü ise 200 metreydi.
Niebur ve meslektaşlarının Galieo’nun ancak yüzde 10’unu görüntülediği Europa’nın yeni fotoğrafları ve ölçümleri karşısında kendilerinden geçeceği kesin. Özellikle 2012’de Hubble Uzay Teleskobu tarafından izine ulaşılan gayzerlerin gerçek olup olmadığı, gerçek ise püskürttükleri suyun kimyasının ne olduğu fazlasıyla merak ediliyor.
Dahası, uydunun buzul yüzeyinde tespit edilen yapışkan görünümlü kızıl-kahverengi maddenin de ne olduğu bilinmiyor. Europa ile uydunun buzul tabakası ve okyanusuna inecek gözlemler, belki de Europa Report’taki gibi solucan-ahtapotumsu bir uzaylıyı ortaya çıkaracak. Her ne ile karşılaşacak olursak olalım, sadece Europa’nın keşfine uzanacak yıllar astronomiyi heyecanlı kılan hayal gücünü fazlasıyla beslemeye yetiyor.