Pazar, Aralık 22, 2024
More

    Neptün’ün yeni keşfedilen uydusu başka bir uydunun parçası olabilir

    Neptün’ün Hippocamp adı verilen yeni bir uydusunun keşfedildiği açıklandı. Astronomlar tarafından “orada olmaması gereken uydu” olarak tanımlanan Hippocamp, kendisinden daha büyük olan Proteus adlı uyduya olağandışı kabul edilen ölçüde yakın. Normalde olması beklenen, Proteus gibi daha büyük olan bir uydunun çekim kuvveti ile yörüngesi üzerindeki diğer küçük cisimleri savurup atmasıydı. Ancak Hippocamp olduğu yerde duruyor.

    Peki nasıl? Hippocamp’ın milyarlarca önce daha büyük bir uydu ile bir kuyrukluyıldızın çarpışmasından ortaya çıktığı düşünülüyor. Sadece 34 km çapında olan uydu Proteus’un kütlesinin de sadece 1/1000’ine denk geliyor. Proteus, yaklaşık 418 km çapında.

    SETI Enstitüsü’nden Mark Showalter, “Neptün’ün iç kısmındaki en büyük uydunun bu kadar yakınında bir uydu bulmak çok şaşırtıcı… Dışarıya doğru yavaş hareketinden yola çıkarak, Proteus’un bir zamanlar Hippocamp’ın bulunduğu noktada yer aldığını düşünüyoruz” dedi.

    Astronomların aklına gelen çarpışma senaryosu, aslına bakılırsa 1989 yılında Neptün sisteminden geçen Voyager 2 verilerine uyuyor. Uzay aracı Proteus üzerinde uyduyu neredeyse parçalayacak kuvvette bir çarpışmanın izini gösteren krater keşfetmişti. Showalter, “Voyager 2 verilerinin hikayenin sonu olduğunu sanıyorduk. Oysa Hubble gösterdi ki Proteus’tan küçük bir parça geride kaldı ve şimdi ikisi arasındaki mesafe sadece 12,070 km” ifadesini kullandı.

    voyager 2 proteus ile ilgili görsel sonucu
    Proteus. [NASA/JPL/J.Major]

    Kozmik kaos ile dolu bir geçmiş

    Neptün’ün geçmişinde oldukça kaotik bir süreç yaşadığını biliyoruz. Güneş Sistemi’nin en tuhaf uydularından biri olan Triton, buz devinin çekim kuvveti ile Kuiper Kuşağı’ndan sökülerek alınmış ve yeni adresine taşındığı süreçte ortalığı birbirine katmıştı. Triton’un dairesel bir yörüngeye oturduğu antik geçmişte birçok uydu ile yaşanan çarpışma ortalığı enkaz ile doldurdu. Bu enkazlar zamanla bir araya gelerek Neptün’ün ikinci nesil uydularını oluşturdu. Proteus’un bu dönemde bir kuyrukluyıldız ile yaşadığı düşünülen çarpışma da ortaya Hippocamp’ı çıkardı.

    NASA Ames Araştırma Merkezi’nden Jack Lissauer, “Kuyrukluyıldız popülasyonlarına bakarak Güneş Sistemi’nin geçmişinde birçok uydunun çarpışma yaşadığını biliyoruz. Proteus-Hippocamp ikilisi de bizlere bu çarpışmaların bazen parçalanlamalar ile sona erdiğini gösteriyor” dedi.

    Hippocamp, Yunan mitolojisinde yarı at, yarı balık canlıyı temsil ediyor. Denizatının bilimsel adının Hippocampus olmasının yanı sıra, insan beyninin önemli bir bölümü de aynı isme sahip. Uluslararası Astronomi Birliği’nin geçmişte Neptün uydularına Yunan mitolojisinden esinlenen isimler verme trendi, Hippocamp ile devam etmiş oluyor.

    Hippocamp hakkındaki bilimsel araştırma, 21 Şubat’ta Nature dergisinde yayımlandı.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler