Ulusal Sağlık Enstitüsü (*NIH: National Institute of Health) tarafından gerçekleştirilen araştırma kapsamında 4.500 öğrencinin beyin taramaları alınarak ekrana bakma sürelerine göre analiz edilmiş.
Dokuz ila on yaş aralığındaki çocukların beyin gelişiminin çeşitli periyotlarla taranarak test edildiği araştırmanın ilk sonucunda, 7 saati aşkın ekran sürelerinde değişim olduğu gözlemlenmiş. Beyin taramaları beyin korteksini (serebral korteks), yani beş duyu fonksiyonlarının ayrı ayrı bilgi işlemlerinden sorumlu olan nöral doku dış tabakasını -beyin kabuğunu- inceleme fırsatı sunuyor.
Araştırma görevlilerinden biri olan Gaya Dowling araştırmanın bir sene daha sürecek araştırmanın ilk sonuçları için şu ifadeleri kullandı:
Ekran zamanından kaynaklanıp kaynaklanmadığını bilmiyoruz. Bunun kötü bir şey olup olmadığıyla ilgili de henüz bir fikrimiz yok.
Önümüzdeki yıl sonlanacak araştırma sonuçları ve devamındaki değerlendirmelerin, eksik verilerin tamamlanacak olmasından dolayı daha açık ifadelere yer verme şansı yakalayacaklarına işaret eden Dowling, yine de iki saat üzerinde ekrana maruz kalan çocukların düşünme ve dile dayalı testlerde düşük skor aldıkları sonucuna ulaştıklarını açıkladı.
Aralarında “ekran bağımlılığı” gibi konuların da yer aldığı araştırma sonuçlarına 2019 yılında cevap verimiş olacak. Bir yandan kendimizi yeni dünyaya hazırlarken bir yandan da ekran süremizi azaltmakla ilgilenmemiz gerekebilir. Kim bilir belki 21.yy’ın en büyük sorunlarından biri olan obeziteyle mücadele etmek için açılan sağlıklı yaşam merkezleri gibi, gelecekte doğal yaşam merkezleri açılabilir. Yıkıcı değişikliklerin tam ortasında olduğumuz bu dönemde zorlu seçimler bizi bekliyor…
Bu yazı Yiğit Kırca imzası ile Gelecek Şimdi’de yayımlanmıştır.
