Pazar, Aralık 22, 2024
More

    Avrupa’nın en eski mağara resimlerini Neandertallerin yaptığı anlaşıldı

    Genlerinde soykırım ve barbarlık gibi insana özgü “yetenekler” barındırmayan Neandertallerin Avrupa’nın ilk sanatçıları olduğuna dair geçmişte birçok delil elde edilmişti. İspanya’daki mağaralarda yapılan en son keşifler, Neandertallerin 64,000 yıldan uzun bir süre önce ilk mağara resimlerini yapmaya başladıklarına işaret etti. Bu resimlerin geçmişte atalarımız tarafından yapıldığı düşünülüyordu.

    Gelişmiş radyoaktif tarihleme yöntemi kullanan araştırmacılar, üç farklı mağaradaki resimlerin 64,800 yıldan daha eski tarihlerde yapıldığını ortaya çıkardı. Kısaca, resimler Homo sapiens’in İspanya’ya ulaştığı düşünülen tarihten en az 20,000 yıl öncesine ait. İspanya’daki mağara resimleri, bilinen en eski örnekler olduğu gibi Neandertaller tarafından yapıldığı kesinleşen ilk sanat eserleri.

    Neandertallerin pigment kullandığı ve kendilerini süslemek için kartal pençeleri ile deniz kabukları kullandığı biliniyordu. Mağara resimleri yapmaya başladıkları dönemin ise insanların Avrupa’ya ulaştığı 40,000-50,000 yıl öncesine uzandığı düşünülüyordu. Ancak yeni bulgular en yakın akrabalarımızın bizler ortaya çıkmadan binlerce yıl önce sanatlarını konuşturduğunu gösterdi. En önemlisi, bir zamanlar insanlardan daha az gelişmiş olduğu düşünülen Neandertallerin aslında bizlerden bir farkı olmadığı (hatta daha üstün olduğu) düşüncesini güçlendirdi. The Verge’e konuşan Leiden Üniversitesi’nden Marie Soressi, “Hangisinin diğerinden daha akıllı oldduğunu söylemek imkansız… Mağara resimleri eksik olan en son delildi” ifadesini kullandı.

    Neandertaller 130,000 yıl önce kartal pençesinden mücevher yapıyordu

    Ardales mağarasındaki sarkıtlarda yer alan pigmentin kullanıldığı tarih en az 65,000 yıl öncesine işaret ediyor. [C.D. Standish]

    Resimlere zarar vermeyen yeni yöntem kullanıldı

    Mağara sanatının ne zaman başladığının kesin olarak bilinmemesi, Neandertallerin ne zaman çizime başladığını anlamamızı engelliyordu. En çok kullanılan tarihleme yöntemi kemik gibi organik materyal gerektiğirdinden dolayı, mağara resimleriyle bir bağlantı kurulamıyordu. Uranyumun radyoaktif parçalanmasını kullanan bir diğer yöntem, mağara resimleri çok değerli olduğu için kullanılmıyor. Bu yönteme başvuran Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden Dirk Hoffman, resimlerden sadece çok ufak parçalar sökerek çalışıyordu. Hoffman, “Kaya sanatı bezeri olmayan ve paha biçilmez bir şey… Bir hata yapmamak için çok fazla baskı altında kalıyorsunuz” ifadesini kullandı.

    Neandertaller modern insanın ataları tarafından soykırıma maruz kaldı

    Yeni yöntem, mağara resimleri üzerinde binlerce yılda katılaşan mineral zengini katmanlardan numune alınması ve yaşlarının belirlenmesine dayanıyor. Böylece, resimlere zarar vermeden ait oldukları tarih anlaşılabiliyor. Bu yöntemle bir elin dış hatları, kırmızı renkli bir sarkıt ve merdivene benzeyen bir geometrik şekilden oluşan üç farklı antik sanat eserinin yaşları belirlenebildi. En yenisi en azından 64,800 yıl öncesine ait. En eskisi ise en azından 66,000 yıl önce çizilmiş. Hoffman, şu ifadeyi kullanıyor:

    “Mağara resimlerinin önünde dururken onları kimin yaptığı önemli değil… Önemli olan 66,000 yıldan uzun bir süredir orada olduğu. Bu, kendi çapında nefes kesici bir şey.”

    Araştırmayı inceleyen diğer bilim insanları, ortaya çıkan tarihlerin Neandertallere işaret ettiğini doğruladı. Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden John Hawks, İspanya’da söz konusu tarihlerde insanlara ilişkin fosil kalıntıları bulunmadığını belirtti. Hawks’ın yorumu şu şekilde:

    “Gizli tarih yok… Elde edilen sonuçlar ‘Hey, bunları Neandertaller yapıyordu ve siz bilmiyordunuz’ diyor.”

    Neandertaller hayata geri dönebilir mi?

    Neandertallerin neden bu mağara resimlerini yaptığı veya sarkıtları boyadığı ise bilinmiyor. Hawks, bunun pek önemli olmadığını ancak bir olgunun güçlendiğini belirtti: “Bu Neandertaller insandı… İnsanların yaptıklarını yapıyorlardı.”

    Ve biz kendi kendimizi yok ettik. Halen yapmaya devam ettiğimiz gibi.

    Araştırmanın detaylarına Science dergisinden ulaşabilirsiniz.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler