Bilim ve teknoloji dünyasının birbirinden önemli keşiflere sahne olduğu bir yıl daha geride kaldı. Uzay keşfi ve yapay zeka alanında birçok önemli gelişmeye sahne olması beklenen 2018 öncesinde, neleri geride bıraktığımıza göz atalım:
Gökbilimciler Dünya dışı yaşamın keşfedileceği gezegeni bulmuş olabilir
Astronomi dünyası geride kalan iki yıl içinde birçok önemli dış gezegen keşfi ile sarsıldı. İlk önemli keşif, Proxima Centauri b oldu. Ardından, Güneş Sistemi’ne benzerlik gösteren TRAPPIST-1 ortaya çıkarıldı. Sonrasında gelen dönemde uzay ve yer teleskoplarının yakaladığı muhtemelen en önemli keşif, LHS 1140b oldu. Gökbilimcilere göre, çapı 18.000 kilometre olan süper-Dünya “son 10 yılın en heyecan verici dış gezegen keşfi.” Dünya’dan 40 ışık yılı mesafede yer alan LHS 1140b, Proxima Centauri b’den daha uzak. Ancak bir gün EmDrive teknolojisi gerçek olursa, oraya neden gitmeyelim?
Gökbilimcilerin bugüne dek keşfettiği rekor sahibi 7 gezegen
“Derin uzaydan gelen sinyaller uzaylılara ait olabilir”
Öncelikle bir bilgilendirme yapalım. Başlıkta kullanılan “uzaylı” tanımı doğru ifade olmasa da maalesef SEO sınırlamalarına takıldığımız zamanlarda kullanılmak zorunda kalıyor. Haberin kendisine gelirsek, bu yıl içinde astronomları en çok heyecanlandıran gelişmelerden biri olduğunu söylememiz gerekir. FRB 121102 olarak adlandırılan, Samanyolu Galaksisi’nin ötesindeki bir noktadan Dünya’ya ilk kez 2012’de ulaşmıştı. Gökbilimciler, gezegenimizden 3 milyar ışık yılı öteden gelen sinyalllerin potansiyel kaynağını taradıklarında birçok ihtimale rastladı. Bir tanesi, akıllı Dünya dışı varlıklar olabileceğine işaret ediyordu.
ESA Dünya dışı uzaylı medeniyetlere sinyal gönderdi
Avrupa’ya yayılan gizemli radyasyonu henüz kimse çözemedi
Kontrolden çıkan gizli bir deney mi? Eğer çocukların müptelası olduğu bir alternatif medya kaynağında belirseydi bir asılsız bir komplo teorisi diyebilirdik. Ancak Fransa Radyolojik Koruma ve Nükleer Güvenlik Enstitüsü (IRSN) tarafından yapılan açıklamanın ardından Avrupa’da tüylerin diken diken olduğu günler yaşandı. Rusya’dan geldiği düşünülen sızıntı, Finlandiya’dan İspanya’ya kadar uzanıyordu. Çernobil kadar olmasa da üzeri örtülmeye çalışılan bir facia mı yaşanmıştı?
Nükleer patlamada hayatta kalmak için yapmanız gerekenler
Cisimleri karadeliğe dönüştürmenizi sağlayan sprey: Vantablack
Karadeliklerin özelliğini tüm astronomi meraklıları iyi bilir. Bir kez olay ufku sınırından içeri girdiniz mi, asla ve asla kurtulamazsınız. Bu durum, ışık için de geçerli. İngiliz araştırmacılar da ışığı süper emebilen bir teknoloji geliştirerek cisimleri görünürde karadeliğe çevirmeyi başardı. Vantablack, ışığı öylesine hapsediyor ki, ortaya Photoshop’tan çıkmışa benzeyen manzaralar doğuyor. Bilimin yanı sıra eşek şakası yapmak için de birebir.
Karadeliklerin içinde tuğladan duvar mı var?
Kanada hızlı internet bağlantısını vatandaşlık hakkı kabul etti
Her bir dünya vatandaşı için kira, vergiler ve zamlar ile uğraşmak zaten yeterince zor. Üstüne üstlük bir de adil kullanım kotası uygulaması ile pahalı internet kullanıyorsanız, hayattan keyif almak giderek zorlaşıyor. Bir de tamamen bedava süper hızlı internetinizin olduğunu düşünün. Bayılana kadar çevrimiçi oyun attığınızı, bir hafta sonu boyunca Netflix’i sömürdüğünüzü, Steam’den yüzlerce GB oyun indirdiğinizi hayal edin. Bu hakkınız değil mi? Evet, ama Kanada’da.
SpaceX 4,425 uydudan oluşacak internet ağı için ilk ateşlemeyi 2019’da yapmayı planlıyor
“Uzaylı medeniyetler hızlı radyo patlamaları ile yıldızlararası yolculuk yapıyor”
Dünya dışı akıllı varlıkların gezegenimize bir zamanlar geldiğine veya halen gelmekte olduğuna inanan birçok insan var (mesela ben). Dünya olmasa da, K III medeniyetlerinin yıldızlararası yolculuk yaparak gezegenlerin madenlerini, yıldızların da enerjisini kullandığına neredeyse eminiz. Peki onlarca, hatta binlerce ışık yılı mesafeleri nasıl kat edebiliyorlar? Bu mesafeleri kat etmeyi göze alabilmeleri için inanılmaz bir teknolojiye sahip olmaları gerekmiyor mu? Peki bu ne olabilir? İki araştırmacıya göre cevap, Evren’in kendi doğasında yatan bir kaynak olabilir.
En yakın Dünya benzeri gezegen Proxima b’ye nasıl gideceğiz?
11 ışık yılı öteden gelen sinyalin gizemi çözüldü
Sayısı giderek artan Dünya benzeri dış gezegen keşifleri ve Güneş Sistemi’ndeki birçok uydudan toplanan yaşam izleri, Dünya dışı akıllı varlıklara olan inancımızı fazlasıyla güçlendirdi. Bilim-kurgunun da katkısıyla Evren’de yalnız olmadığımıza inananların sayısı her geçen gün artıyor. Hal böyle olunca bilim insanları çeşitli yıldız sistemlerine sinyal göndermeye başladı. Dahası, Dünyamız da bolca sinyale maruz kalıyor. Bir tanesi, yazın Porto Riko’daki Arecibo Gözlemevi tarafından tespit edildi. Sonuçlar, astronomlar için önemli bir tecrübe oldu.
Edward Snowden: Uzaylı medeniyetler mesajlarını şifreliyor
200 kilometrelik asteroidin değeri en az 10,000 katrilyon dolar
Uzay-havacılık sektörünün yakın gelecekteki en büyük rekabet alanlarından biri asteroid madenciliği olacak. Öyle ki, sadece bir tanesi milyonlarca Dünya değerinde maden içeriyor. NASA, bir yandan özel şirketlerle uzay yolculuğu projelerini geliştirirken, bir yandan da 16 Psyche adlı asteroid üzerinde planlar yapıyor. Sakladığı demir cevheri Dünya ekonomisinin 74 katı olan metalik asteroid, Ay ve Mars’ın kolonileşmesinin ardından ilk hedef olacak. Asteroidin Güneş Sistemi’ndeki ilk gezegenler arası çatışmayı başlatması bile mümkün.
İlk asteroid gözlem uydusunun tasarımı hazır
CIA arşivlerindeki 12 milyon gizli belge artık kamuya açık
Eğer tarihe meraklı iseniz, CIA’in 2017 başında kamuya sunduğu gizli bir arşiv ilginizi çekebilir. İçinde tam 12 milyon belge saklayan arşiv, çeyrek asır saklı tutulduktan sonra gizliliği kaldırılarak insanlığa sunuldu. İçinde siyasi krizlerden UFO gözlemlerine ve Nazi savaş suçlularına kadar envai çeşitte konu var. Türkiye hakkında raporların da yer aldığı arşiv, genel kültürünüze mükemmel bir katkı sağlayacağı gibi ilgi alanlarınızı ciddi ölçüde genişletebilir.
Anonymous’tan “NASA Dünya dışı yaşamı açıklayacak” iddiası
Esrarengiz ‘uzaylı mega yapı’ için öne sürülen en mantıklı açıklama
Astronomların aklını son iki yıldır en çok karıştıran konulardan biri, KIC 8462852 adı verilen yıldız. “Gezegen avcısı” Kepler Teleskobu’nun bugüne dek taramadan geçirdiği yüz binlerce yıldız arasında, KIC 8462852 olağandışı bir özellik sergiliyor. Yıldızın parlaklığı, bilinmeyen bir sebepten ötürü çok sık ve düzensiz olarak değişiyor. Astronomide bugüne kadar eşine rastlanmamış olay bilim insanlarının birbiri ardına hipotezler öne sürmeye teşvik etti. En mantıklı kabul edileni, 2017’nin başında sunulan bir araştırmaya ait. Yine de, gökbilimciler ne olup bittiğini anlamaktan çok uzak.