Perşembe, Kasım 21, 2024
More

    Güneş tutulması hakkında öne sürülen 10 hatalı bilgi

    Yazılı tarihin başlangıcından bu yana insanlık tarihinde büyük bir öneme sahip olan tam güneş tutulması, antik medeniyetlerden modern günümüze kadar birçok inanışı da beraberinde sürükledi. Bilimsel araştırmalar ile her ne kadar güneş tutulmasının fiziksel etkilerini tam olarak analiz etmiş olsak da, küresel alanda halen yanlış bilinen birçok detay mevcut. Bunlardan 10 tanesine kısaca göz atalım:

    Tam güneş tutulmasında yayılan ışınlar körlüğe neden olabilir

    Tam güneş tutulmasında Ay’ın gövdesi güneşin önünü örttüğü zaman, yıldızın taç tabakası sadece elektromanyetik radyasyon yayar. Bazen yeşilimsi bir tonda beliren ışınlar güneş ışınlarından 1 milyon kat daha az parlaklığa sahiptir. Elektromanyetik dalgaların Güneş ile Dünya arasındaki 150 milyon kilometreyi kat ettikten ve atmosferi aştıktan sonra körlüğe neden olmaları mümkün değildir. Yine de, Güneş tutulması esnasında gökyüzüne gözlerimizi dikip bakmamamız gerektiğini çok iyi biliyoruz. Eğer bu iş için alacağınız bir gözlük kullanmadan bunu yaparsanız, retinanıza ciddi zarar verebilirsiniz.

    11 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan tutulmada Ay’ın Dünya üzerinde oluşturduğu gölge. [NASA]
    Hamile kadınlar çocuklarına zarar gelmemesi için tutulmayı izlememeli

    Bu fikri öne süren, yine Güneş tarafından yayılan zararlı radyasyon. Taç tabakasından yayılan ve ışık olarak algıladığımız elektromanyetik rasyasyon tamamen güvenli olsa da, Güneş’ten Dünya’ya yayılan bir diğer rasyasyon çeşidi mevcut. Güneş’in derinliklerinde nükleer füzyon ile ortaya çıkan nötrinolar, Ay’ın kalın gövdesini geçerek Dünya’ya ulaşıyor. Hayatımızın her saniyesinde, Güneş gökyüzünde olsun olmasın vücudumuz trilyonlarca nötrinonun işgaline uğruyor. Sonuç olarak, her birkaç dakikada vücudumuzdaki birkaç atom nötrino emerek farklı bir izotopa dönüşüyor. İnsan vücuduna tamamen zararsız olan bu dönüşüm hamile kadınları da kesinlikle olumsuz etkilemiyor.

    1919 yılında yaşanan Güneş tutulması, yıldızımızın diğer gök cisimlerinin konumlarını saptırabileceğine dair ilk örnekti. [.W. DYSON, A.S. EDDINGTON, C. DAVIDSO]
    Tutulma esnasında hazırlanan yiyecekler bozulup yiyenleri zehirleyebilir

    Güneş’ten saçılan radyasyonun, tutulma esnasında hazırlanacak yemekleri bir zehirleyebileceği düşüncesi mevcut. Ancak eğer böyle bir durum söz konusu olsaydı, bugüne kadar tutulma esnasında Güneş’ten yayılan radyasyona maruz kalan tahıllar ve eti tüketilen hayvanlar zehirlenmelere neden olurdu. Tutulmanın gıdaları bile zehirleyebileceğine dair boş inanışlar, kozmik olay esnasında Güneş’in oluşturduğu yeşile kaçan ve bazılarını korkutan ışınlar.

    Tutulmalar kötü olayların habercisi olabilir

    Psikologların ‘doğrulama sapması’ (confirmation bias) dediği durum, güneş tutulmasında da ortaya çıkabiliyor. Yani, iki olay aynı zamanda yaşandığında aralarında bir bağ olduğu düşünülüyor. Antik zamanlara bakıldığında, insanın olaylar için bir sebep arama doğası için tutulmaları sorumlu tuttuğu da biliniyor. En eski örneklerden biri, Asur yazıtlarına göre, M.Ö 763 yılında Asur kentinde çıkan ayaklanmanın aynı zamanda yaşanan tutulma ile tetiklendiği düşüncesi. Bir diğeri, İngiltere Kralı I. Henry’nin M.S 1133 yılında tam güneş tutulması esnasında ölmesi. Tarih daha detaylı incelendiğinde, kozmik olaylara denk düşen birçok olay daha bulunabilir. Tabii ki bunların sadece tesadüf olduğunu söylemek zor değil.

    Ocak 2014’te yaşanan tutulmanın farklı anlarda farklı dalgaboylarındaki görünümü. [NASA]
    Dünya’nın kuzey ve güney kutuplarında tam güneş tutulması yaşanmaz

    Astonomik konumlama olarak ele alındığında, Dünya’nın herhangi bir yeri için spesifik olarak bir şey demek zor. Kutuplarda da tutulma yaşanmadığı da hatalı bir bilgi. Kuzey Kutbu’nda yaşanan en son tam güneş tutulması 20 Mart 2015 tarihinde gerçekleşti ve Bahar Ekinoksu ile aynı zamanda tam da kutup noktasının üzerinden geçti. Güney Kutbu’nda yaşanan en son tutulmanın tarihi ise 23 Kasım 2003.

    Tam Güneş tutulmasında Ay tamamen karanlığa bürünüyor

    Her ne kadar Yeni Ay safhasında tam bir gözlem yapmak kolay olmasa da, bu söylentinin yanlış olduğunu anlamak zor değil. Geçmişteki tutulmalarda ilk dördüne dikkatli bakıldığında, hilalin ardındaki alanın hafif bir şekilde aydınladığı görülebiliyordu. Sebebi, Ay’dan bakıldığında son derece parlak gökyüzüne sahip olan Dünya’nın Ay yüzeyini hafifçe ışıklandırması. ‘Earthsine’ denilen olayın açıklaması ise basit: Ay’ın gölgesi dışında kalan alanlar gün ışığını yansıttığı için Dünya uydusunu hafif de olsa aydınlatıyor. Sonuç olarak Ay, Güneş’in taçıyla çevrelenmiş görkemli bir görünüme sahip oluyor.

    Güneş’in taç tabakası tutulma esnasında her zaman görülebilir

    Antik zamanlardan günümüze yaşanan gözlemlerin bilgilerine bakıldığı zaman bu konuda emin olmak biraz zor. Antik Yunan zamanına uzanan tam tutulma gözlemlerinde en belirgin içerik olan taç tabakasının belirip belirmediği hakkında değilen bilgiler bulunuyor. Yunan şair Arhilohos, M.Ö 647’de yaşanan tam tutulmayı anlatmış ancak taca işaret eden bir detay vermemiştir. Şairin sözleri şu şekildedir:

    “Tanrılan babası Zeus’un gün ortasını geceye çevirdiği, parlayan Güneş’in ışınlarını sakladığı ve şiddetli korkuyu insan üzerine saldığı andan sonra ümidin ötesinde, imkansız olduğuna yemin edebileceğimiz veya daha güzel bir şey olamaz.”

    Astronom Johannes Kepler ise 12 Ekim 1605 tarihinde gözlemlediği tutulma esnasında Güneş’in çevresindeki ‘kızıl alevleri’ fark etmiştir. Modern günümüzde gözlemlenen ilk taç tanımı, 3 Mayıs 1715’te astronom Edmund Halley’in gözleminde ortaya çıkmıştır. Halley, “sönük beyaz halka” ifadesiyle bugün ortaya çıkan görüntüyü özetlemiştir. Kısaca, tam tutulmada tacın ortaya çıkması 1,000 yıl mı sürdü yoksa eskilerde görülmesi olanaksız mıydı, tam olarak bilemiyoruz.

    Elmas Yüzük
    Güneş tutulmaları çok büyük değişimlere işaret ediyor

    Maalesef bu yanlış inanış ağırlıklı olarak astrolojinin oluşturduğu algıdan kaynaklanıyor. Astroloji, kesin bilimsel yargılara varmadan tasadüfler üzerinden insan davranışlarını yönlendiriyor. En genel hatalardan biri, tutulmaların hayatınızda bir değişime işaret etmemesine rağmen çevrenizdeki insanları etkilediğini varsaymak. Doğrulama sapması kapsamında çevremizde yaşanan her tesadüf eseri olayı tutulma ile bağdaştırabiliyoruz. Ancak bilimsel olarak bakıldığında hayatımızdaki değişimler ile tutulmaları bağdaştıran insan psikolojisinden başka bir şey değil.

    Güneş tutulması uzay ve zamanda yer alan büyük yıldız olaylarına işaret ediyor

    Matematiksel olarak tutulmaların binlerce yıl içinde gerçekleşeceği zamanları hesaplayabiliyoruz. Bu da, Newton’ın 300 yıl öncesine dayanan hesaplamalarının bir doğrumalası olarak beliriyor. Yani, Evren’de saniyesi saniyesine çalışan mekanizmalar mevcut. İstisnai, baş döndüren, aklımızı başımızdan olacak bir durum söz konusu değil.

    Doğumgününüzden belli bir tarihte gerçekleşen tutulma sağlık sorunlarına işaret ediyor

    Yine ağırlıklı olarak astroloji tarafından ortaya çıkarılan ve doğrulama sapmasına örnek gösterebileceğimiz bir diğer yanlış bilgi. Yeni Ay ile sağlığınız arasında bir bağlantı olmadığı gibi Güneş tutulmasının da psikolojiniz ve sağlığınız ile doğrudan bir ilgisi yok. Her ne kadar sağlık durumunu tutulmalar ile bağdaştıracak insanlar çıksa da, küresel alanda kitlesel bir sağlık bozukluğu asla yaşanmış değil.

    Halil Bağış.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler