SpaceX, 14 Ağustos günü gerçekleştirdiği 12’nci başarılı kargo görevinde Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) Dragon V1 kapsülünü son kez ateşledi. NASA için yapılacak diğer sekiz ateşlemede, Dragon’un selefi Dragon V2 kullanılacak.
Drago’un emekliliğe ayrılmadan önceki son görevinde yörüngeye taşıdığı 3 ton malzeme arasında, yörüngede kullanılmak için geliştirilen ilk süperbilgisayar da vardı. Ar-Ge süreci Hewlett Packard Enterprise (HPE) ve NASA tarafından gerçekleştirilen süperbilsayarın özelliği, sürekli maruz kalacağı radyasyondan korunmak için dayanıklı bir donanıma değil ama özel yazılımlara sahip olması. High Performance Commercial Off-The-Shelf (COTS) ya da kısaca Uzay Bilgisayarı (Spaceborne Computer) olarak adlandırılan bilgisayar, radyasyon zırhı ile ağırlığı artacağı için yazılımla güçlendirildi.
Yörüngede en az bir yıl çalışması amaçlanan Uzay Bilgisayarı, açık kaynaklı Linux işletim sistemi kullanıyor. Çalışma performansını sabit tutabilmesi için yüksek radyasyonun mevcut olduğu durumları tespit etmek üzere programlandı. Bu sayede bilgisayar sistem çalışma hızını ve enerji tüketimini azaltarak radyasyondan etkilenme oranını otomatik olarak azaltacak.
Yörüngeye ateşlenmeden önce NASA’nın belirlediği 146 testi de geçmeyi başaran Uzay Bilgisayarı, bir yıllık deneme sürecinde radyasyona kaçınılmaz olarak maruz kalacak. NASA ve HPE, zamanla oluşacak hasarları yamalar ile güncelleme yaparak aşmayı planlıyor. Bilgisayarın yerdeki ikizi ile yapılacak karşılaştırmalar, radyasyonun etkilerini anlamayı sağlayacak.
“Mars’a gidecek ilk insanlar ölüm riskini kabul etmeli”
Quick video recap of Falcon 9 launch of Dragon for its twelfth @Space_Station resupply mission. https://t.co/BNx5mVBA4c pic.twitter.com/m0R5y5V7sV
— SpaceX (@SpaceX) August 14, 2017
Mars görevlerinde hayat kurtarıcı olacak
Uzay Bilgisayarı, yakın gelecekte Mars’a gidecek ilk astronotlar ve ardından kurulacak koloniler için büyük önem taşıyor. Zira, iki gezegen arasındaki iletişim süresini azaltmak hem astronotların hem de kolonilerin hayatta kalma şansını ciddi ölçüde artırabilir.
Bir radyo sinyalinin Dünya ile Mars arasındaki mesafeyi kat etmesi yaklaşık 20 dakika sürüyor. Bu da iki satırlık bir diyalog için 40 dakika geçmesi demek. Bu aşamada Mars’a gönderilecek ilk astronotları düşünelim. Orada almaları gereken kararlar için Dünya’yı beklemeleri, dakikaların önemli olduğu şartlar altında fazlasıyla zorlayacı olabilir. Ancak ilk kolonistler hesaplamalarını Mars’ta yapmalarına izin verecek radyasyona dayanıklı bilgisayarlara sahip olursa hayatta kalma şansları da ciddi ölçüde artacak.
Uzay Bilgisayarı’nın ilk versiyonu, uzay çağında süperbilgisayarların öne çıktığı yeni bir dönemi temsil ediyor. Elde edilecek başarılar, aslına bakılırsa Marslıların Dünya’dan bağımsız işlemlerini yürütecekleri bir gelecek için de ilk basamakları oluşturacak.