Perşembe, Kasım 21, 2024
More

    Gelecekte yaşam tarzımızı tamamen değiştirecek 8 ev konsepti

    Yenilenebilir enerji ve yapı malzemesi alanında yaşanan gelişmeler, gelecekte insanların şehir stresinden uzak doğayla iç içe evlerde yaşamasına olanak verecek. Hatta, bulutların arasında gezinecek bir eviniz bile olabilir.

    Yeşilin çok az göründüğü beton ormanlarda yaşayan milyonlarca insanın neredeyse hiçbir gün ayağı toprağa değmiyor. Stresin yanı sıra konutların pahalılığı ve deprem ve sel gibi doğal afet korkusu yaşam alanlarımızın acilen değişmesi gerektiğine işaret ediyor. Kullanılan yapı malzemesi doğaya uyumlu olan ve yenilenebilir enerjiye dayanan akıllı evlere yavaş yavaş adım atıyor olsak da, en büyük değişim teknoloji ve tasarımın doğada bir araya geldiği fütürist tasarımlar olacak.

    Geleceğin akıllı evleri sadece şehirlerde değil, bir çölün ortası veya bir yamacın ucu gibi her türlü doğal ortamda inşa edilecek. Daha doğrusu bazıları taşınabilir olacak, diğerleri sökülüp takılacak, hatta hareket edebilecekler.

    Size hangisinin daha uygun olduğuna göz atmak, gelecekte imkanınız olursa tercih şansınızı kolaylaştırabilir:

    Skysphere (Gök Küresi)

    Yeni Zelandalı mühendis ve tasarımcı Jono Williams’ın fikri olan Skysphere, şehir gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için ideal bir seçim olacak. Yerden 10 metre yükseklikte bulunan küre şeklindeki ev camekan duvarları sayesinde doğa ve gökyüzünün 360 derece keyfini çıkarmanızı sağlyor. 50 bin dolar bütçeyle üç yılda hazırlanan ev Android tabanlı bir bilgisayarla çalışıyor. Tüm işlemlerin ses komutlarıyla gerçekleştirildiği Skysphere, kumsallar için de uyarlanacak.

    Uçurumun tadını çıkarmak isteyenlere özel

    Yazar Curzio Malaparte için 1942’de inşa edilen Casa Malaparte’den ilham alan Yunanlı mimarlar Laertis-Antonios Ando Vassiliou ve Pantelis Kambouropoulos, Capri Adası’ndaki evin bir benzerini yeraltına uyarlamak istiyor. Amaç, bir yamacın içine inşa edilecek evi tamamen doğal görünüme entegre etmek ve doğanın bütünlüğünü korumak. Asansörle inilecek evin çatısı havuzdan oluşuyor. Doğayla iç içe olan her ev gibi manzaranın öne çıktığı tasarım, hem uçuruma hem de gökyüzüne dalıp gitmek için cam duvarlara ve balkona sahip.

    Doğa sporlarını sevenler için taşınabilir ev

    Dünyanın dört bir yanındaki tasarımcıların ne kadar doğa özlemi çektiğini gösteren bir diğer tasarım, Slovakya’dan çıkan Ecocapsule. Güneş enerjili evin en büyük özelliği, taşınabilir olması. Böylece kısa veya uzun süreli doğa gezilerini üst düzey konforla gerçekleştirebilir ve doğayı kirletmeden gezinebilirsiniz. 11 metrekarelik alana sahip olan iki kişilik ev, duşa, tuvalete ve küçük bir mutfak bulunduruyor. Bir sene aralıksız konaklama imkanı sunacak ev 2016’da 1,632 dolardan başlayan fiyatlarla sunulabilir.

    Fırtınaya dayanıklı ev

    Doğa ile iç içe olan evlerin doğal afetlere de dayanıklı olmasını beklersiniz. Ted Givens’ın tasarımı olan fırtınaya dayanıklı ev, cam kapağı açılan bir uzay aracını andırıyor. Evin özelliği, şiddetli fırtınalara bana mısın demesi. Kevlar zırha sahip olan ev, güneşli sakin günlerde hidrolik kaldıraçları üzerinde yükseler bir kule görünümü alıyor ve cam tavanı açılabiliyor. Evin yeraltında daha geniş bir alanı bulunuyor.  Fırtınalarda ise kaldıraç inerek yere sabitleniyor ve cam kapak kapanıyor. Hayata geçirilebilirse, sel ve kasırgaların etkili olduğu Güneydoğu Asya’da çok işe yarayabilir.

    Uçan ev: The Wolke 7

    Şehirlerden uzaklaşma istediği sadece doğanın içine girmek değil, gökyüzüne çıkma arzusu da doğuruyor. İsviçreli Timon Sager’in tasarımı olan Wolke 7, gerçek anlamda bulutların üzerinde yaşamak isteyenler için sunulmuş. İki yunus görünümlü zepline bağlı olan asma ev, uzun süre havada durabilen bir yaşam alanını temsil ediyor. Evde geniş bir yatak odasından eğlence odasına kadar her şey var. En önemlisi de, gökyüzünün tadını çıkarmanız için güvertesi mevcut.

    Çöllerde yaşamak isteyenler için: Katlanmış ev

    California’da yaşayan Koreli tasarımcı Chritopher Daniel, süper hızlı monte edilerek sökülebilecek bir prefabrik ev konsepti geliştirdi. Katlanmış çok köşeli ev, doğanın zorlu şartlar sunduğu bölgelerde üst düzey konfor sağlamak için tasarlanmış. Kabuğuyla kendisine gölge alan oluşturan evin kaplaması güneş ışınlarını yansıtmak ve içerideki ısıyı dengeleyecek materyalden oluşuyor. Sağlamlığını karbon fiberden alan ev, dışarıda vakit geçirmek için girişinde düz bir alana da sahip.

    Toplu konutların geleceği: Örgü evler

    ABD’nin Denver kentinden çıkan bir proje olan Weave House, özellikle Hong Kong gibi toplu konut patlaması olan kentlerde büyük enerji tasarrufu sağlayabilir. İç içe geçmiş 160 evden oluşan Weave House, kendisine ait mağazalar ve otopark içeriyor. Yapı maliyetinden, alan ve enerji tasarrufuna kadar geleceğin şehirlerinde boy gösterebilecek tasarım, evleri paralel bir koridorun kenarlarına yerleştiriyor. Evlerin genişliği ve yüksekliği ise bir veya iki koridor kadar. Uzunlamasına stüdyo dairelerde yaşamak isteyenler bir düşünsün.

    Gökyüzü sevdalıları için yeşil kuleler

    İnsan zekasının yaratıcı gücünü doğa üzerinde kullandığı Sky-Terra gökdelenleri, yerden 500 metre yükseklikte yeşille iç içe evler sunuyor. San Francisco merkezli tasarımcı Joanna Borek’in tasarımı, elektrikli araçların ve bisikletlerin kullanacağı 1,2 metre genişliğinde yollara sahip. Yağmur suyunu toplama sistemi, birbirine bağlantılı kaldırımlar ve güneş ışınıyla aydınlanan açık alanlar bulundurarak Sky-Terra’da evlere haliyle asansörle ulaşılacak. Birçok zorlukları olsa da, Dubai veya Abu Dabi gibi zengin şehirlerde boy gösterebilir.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler