Türkiye’nin tek çizgi film atölyesine sahip olan Anadolu Üniversitesi, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı desteğiyle en son teknoloji bir çizim laboratuvarına daha kavuştu. Wacom’un en yeni grafik tabletleriyle döşenen atölye, 1 milyon 480 bin TL’lik destek kredisiyle oluşturuldu.
Otomotiv, mobil cihazlar, uzay-havacılık ve bilgisayar gibi temel alanların yanında yeterince gelişmediğinden yakınılan bir sektör de çizgi film. Türkiye’nin kültür-sanat alanındaki en büyük eksiklerinden biri olan sektör, 24 yıl önce Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Çizgi Film-Animasyon bölümüyle temelleri atılmış olsa da halen emekleme aşamasında. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk çizgi filmi Pepe’nin hazırladığı yer olan Anadolu Üniversitesi, yapılan yeni yatırımla çizgi film ve animasyon alanına kazandıracağı yetenekli gençlerin sayısını artırmayı amaçlıyor.
Fakültede eğitim gören gençler, geleceğin sakladığı potansiyelin fazlasıyla farkında olsalar da, yerel yatırımların ve ilginin daha fazla olması gerektiğini belirtiyorlar.
Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı desteğiyle kurulan Wacom atölyesi, Türkiye’nin gelecekte ortaya koyacağı çizgi film ve animasyon çalışmaları için büyük bir rol oynayacak.
Usta’dan tavsiyeler
Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde kurulan Wacom atölyesi, fakültedeki çizgi film stüdyosuyla beraber öğrencilerin yeteneklerini ve çalışma performansları ciddi ölçüde artıracak bir donanıma sahip. Wacom’un en yeni grafik tabletleriyle donatılan atölyede her tablet bir MacPro’ya bağlı. Görüntü olarak değil, maliyet açısından ilgimi çeken yatırım özel üniversiteye sadece para ödemiş biri olarak beni memnun etti.
Wacom Wacom Global İletişim Sorumlusu Jens Kellersmann, Pepe’yi geliştiren Düşyeri Stüdyosundan Mustafa Bilgiç ve Çizgi Film-Animasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fethi Kaba’nın katıldığı laboratuvar açılışında, firmanın iki yeni tableti Wacom Cintiq 27QHD ve Cintiq Companion 2’de tanıtıldı.
Açılışta yer alan bir diğer isim İllüstratör Burak Şentürk ise bölüm öğrencilerine yaptığı sunumla deneyimlerini paylaştı ve tavsiyelerde bulundu. Pür dikkat dinlediğim konuşmada aklımda kalan ve değinmek istediğim sözü, “Yetenekli bir insan olabilirsiniz ancak nasıl kullanacağınızı bilmedikten sonra yetenek hiçbir işe yaramaz” oldu. Şentürk, öğrenimin sona ermesinin ardından iş hayatına atılmaya hazırlanan öğrencilere her zaman destek olmak istediğini belirtti.
Yetenekler göz dolduruyor
Wacom laboratuvarında gerçekleştirilen etkinlikte, birçok öğrenciyle konuşma ve düşüncelerini öğrenme fırsatım oldu. Video oyunu tasarımcılığından çizgi filme, medikal animasyondan tasarıma kadar birçok alanda projeler geliştiren öğrencilerin çizimleri ve donanımlarını kullanma kabiliyetleri gerçekten etkileyici. Dışarıdan freelance iş alarak para kazanma fırsatı bulduklarını da söyleyen öğrenciler, yerel sektörün yeterince gelişmediğini düşünüyor.
Öğrencilerle yaptığım konuşmaların ardından görüşlerini teknolojik imkanlar ve sektörden beklentileri olarak ikiye ayırabilirim:
Teknolojik açıdan bakıldığında, grafik tabletler üzerinde tasarım ve çizim yapabilmek öğrencilerin hem kendilerini birden fazla alanda yetiştirmelerini sağlamış hem de gelecekten beklentilerini güçlendirmiş durumda. Örneğin sadece kağıtta çizim yapacağına inanarak karikatürist olmayı düşünen bir öğrenci, bugün 2D, 3D animasyon da yapıyor ve her iki alanda çalışmalarına devam ediyor. Bir diğeri modelleme ve tasarım yeteneğini bir üst boyuta taşıyor ve öğrenciliğinin ilk yılında aklında belirmeyen ‘ne yapabilirim’ sorusu cevabını buluyor.
Sektörden beklentilere bakıldığında ise Türkiye’deki piyasanın yeterince gelişmemiş olmasının yanı sıra ileride sunacağı imkanların da kısıtlı olacağı düşünülüyor. Ortak görüş, talebin artması ve taleple doğru orantılı olarak istenen iş çeşitlerinin de çoğalması gerektiği. Örnek olarak, öğrenciler Türkiye’deki firmaların ağırlıklı olarak 0-5 yaş grubu için ürün talep ettiklerini ancak kendilerinin farklı şeyler ortaya koymak istediklerini söylüyor. Yerel ve yurt dışı piyasaya freelance çalışarak para kazanmaya başlayan öğrencilerin asıl beklentisi, yabancı ülkelerde elde edebilecekleri iş imkanları.
Yerel piyasadaki şirketlerin ilgi ve yatırımlarını acilen artırması gerektiğini ifade eden öğrenciler, sektörün güçlenmesi için en önemli adımın ‘stüdyoların artırılması’ olduğunu vurguladı.
Yeteneklerimizi kaçırmamamız gerekiyor
24 yılda sektöre kazandırılan 304 mezun, tabii ki Türkiye gibi büyük bir ülke için yeterli bir sayı değil. Ancak öğrencilerin ortaya koyduğu yetenek çizgi film ve animasyon alanında gerekli yatırım ve destek verildiği sürece her türlü prodüksiyonun ortaya konabileceğini net bir şekilde gözler önüne seriyor.
Geç kalındığında mutabık olsak da Wacom laboratuvarının açılması takdir edilmesi gereken çok önemli bir yatırım. Ne zaman üniversiteleri ziyaret etsem tavan yapan moralim Anadolu Üniversitesi’nde de fazlasıyla tazelendi. Türkiye’nin her sektörde olduğu gibi çizgi film-animasyon alanında da yatırımlara devam etmesi ve yeteneklerini koruması sektörün geleceği için çok önemli.
Yazıyı bir Eskişehir manzarasıyla bitirelim ki tam olsun: