Cuma, Kasım 15, 2024
More

    4 gram ağırlığındaki en küçük uydu ‘Sprites’ başarıyla yörüngeye gönderildi

    Bazılarımız geleceğin küp uydulara ait olduğunu düşünürken, bilim dünyası çip büyüklüğündeki uyduların yükselişine tanık oluyor. Küp uyduların yanında minyatür kalan ‘Sprites’, Stephen Hawking ve Rus milyarder Yuri Milner’in başını çektiği Breakthrough Starshot projesinin ilk önemli atılımı olarak beliriyor.

    ‘CubeSats’ alanındaki gelişmeler her geçen gün ilerlerken, Sprites maliyet ve üretim süresi bakımından küp uyduları bile anlamsız kılacak bir gelişme. 3.5cmx3.5cm ölçülerindeki uyduların ağırlığı sadece 4 gram. Bu haliyle, onlarcası en hafifi yaklaşık 1 kg gelen küp uyduların bile yerini rahatlıkla alabilir. Sprites uydularının başını çekeceği teknolojiler, Breakthrough Starshot gibi Güneş Sistemi dışına gönderilmesi planlanan uzay araçlarının önünü açacak.

    Breakthrough Starshot Girişimi’nin danışma komitesinde yer alan Harvard Üniversitesi’nden Profesör Avi Loeb, “gram ölçeğindeki uzay araçlarının uzay keşfinde yeni bir cephe olduğunu” belirtti. Uzaya ateşlenen ilk Sprites uydularının yerle başarıyla iletişim halinde olması da, Breakthrough Starshot projesinin geleceği adına ilk olumlu sinyalleri verdi.

    Hindistan’ın rekor kıran uydu ateşlemesine ait roket kamerasından görüntüler
    [Zack Manchester/KickSat]

    Çip uyduların ağırlığı 1 grama inecek

    100 milyon dolar bütçeli Breakthrough Starshot Initiative, 100 milyar Watt gücündeki lazer sayesinde yolculuk yapacak bir yıldız yelkenlisi inşa etmeyi amaçlıyor. Son derece hafif materyalden yapılması hedeflenen yelkenliye, ağırlığı 1 gram olacak çipler yerleştirilecek. Sprites, bu hedefin ilk adımı olarak beliriyor. Yelkenlinin süper hafif olmasındaki amaç lazer ile itildiği zaman ışık hızının en az beşte birine erişmesini sağlamak. Bu sağlanırsa, en yakın dış yıldız sistemi Alpha Centauri’ye bir insan ömrü içinde ulaşabiliriz.

    Sprites uyduları Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) denenmesinin ardından ilk kez yörüngede test ediliyor. Temelleri 10 yıl önce atılan çip uydu projesi, Breakthrough Starshot ile gövde bulmasının ardından Zac Manchester önderliğinde yürütülüyor. Harvard Üniversitesi’nden Loeb ile çalışan Manchester, çip uydular üzerinde ilk araştırmaları yapan isimlerden biri.

    İki Sprite, 23 Haziran’da ateşlenen Letonya’nın Venta ve İtalya’nın Max Valier uydularının yüzeylerine yapıştırıldı. Her iki uydu Alman OHB System AG tarafından inşa edildi ve Hindistan’ın PSLV-C38 roketiyle ateşlendi. Max Valier’in taşıma yükünde yer alan dört Sprite ise uzaya bırakılacak (ancak şu an teknik bir hata bu planı erteliyor).

    Breakthrough Starshot projesinin ilerleyen aşamalarında, çiplerin daha da minyatür hale getirilmesi ve üzerlerinde navigasyon ile kamera donanımları taşımaları hedefleniyor. Mevcut Sprites iletişim için radyo dalgaları kullanırken, gelecek versiyonlar lazer sistemlerine sahip olacak. Yıllar içinde onlarcası bir minyatür uydudan daha ucuza gelecek olan Sprites uzayda çeşitli görevler almaya başlayacak.

    40 yıl içinde Proxima b’de olacak mıyız?

    Sprites teknolojisi ile asıl hedef, Alpha Centauri içinde yer alan ve yörüngesinde yaşanabilir olduğu düşünülen bir gezegen içeren Proxima Centauri’ye ulaşmak. Eğer bu görev 50 yıl içinde başarılı olursa, birçoğumuz ölmeden yıldızlararası mesafeler öteden bir gezegene bakma şansı bulabiliriz.

    Cambridge Üniversitesi’nde kozmoloji profesörü olan Martin Rees, ‘yakın gelecekte’ Sprites ile Alpha Centauri’ye gitmenin çok zor olabileceğini ancak Güneş Sistemi’nin keşfinde büyük atılımlar görebileceğimizi düşünüyor. Rees, minyatürleşmiş uzay araçları sayesinde Güneş Sistemi’ndeki buzul uyduları detaylı bir şekilde inceleme şansı yakalayacağımızı ifade etti.

    Loeb ise Breakthrough Starshot projesinin hazır hale gelmesi için bir 20 yıl daha olduğunu, Alpha Centauri’ye gitmenin de bir o kadar daha süreceğini belirtti. Loeb, plana bakıldığında ‘beklemeye değer’ diyor:

    “Bu projeyi Piramitlerin günümüzde vücut bulması gibi düşünebilirsiniz.. Umudum, bir gün Güneş Sistemi’ni terk eden bir uzay aracımız olacak ve bize ‘yıldızlararası uzaya hoşgeldiniz’ mesajı gönderecek.”

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler