Teknolojinin 2017 falına bakan bazı otoriteler 2017’de VR teknolojilerinin öne çıkacağını düşünüyorlar. VR teknolojiler 90’lı yıllarda temeli atılmış olmasıyla birlikte 2013-2014 itibariyle son kullanıcının evlerine girmeye başladı. Öncelikle bunun mobil versiyonları geliştirildi, ardından Oculus ve Valve gibi ürünlerle masaüstüne taşındılar. Son örnek ise PlayStation için geliştirilen Project Morpheus. Project Morpheus, teknolojinin beta isimiydi şimdi ise yavaş yavaş PS VR isimiyle piyasada olmaya başladı.
Aslında etraflıca bakıldığında çoktan bu evreyi atlattığımızı görüyoruz. Üstelik bu evde 2015’in sonlarında tamamlanmaya başlandı. Lakin bir şekilde bunun güncellemeleri ve sürüm geliştirmeleri olacağı için, sürekli popüler olmaya aday bir teknoloji ekosistemi, VR teknolojiler. Aslında bir de, bu konudan bağımsız kalan artırılmış gerçeklik cihazları var, zira Microsoft HoloLens bunun en bilindik örneğidir. Bu cihaz ise gerçek bir ortam içerisinde işletim sistemine bağlı olarak başka bir sanal ortam yaratıyor, genellikle masaüstü yayıncılıkta ve modellemelerde kullanılması hedefleniyor.
Microsoft: Köklü firmaların gelecekleri yapay zekada
Bundan yaklaşık 2 yıl öncesine gidelim. 2014’ün ilk zamanlarıydı, Microsoft binbir telaş ile Windows 10 teknolojisini tanıtmaya çalışıyor, bu esnada işletim sistemlerine yavaş yavaş yapay zeka teknolojileri ve yapay zekaya dayalı kişisel asistan teknolojileri uyarlanmaya başlanmıştı. Hatırlayacak olursak 2014’te Mac OS Yosemite duyurulduğunda Siri’nin masaüstüne geleceği duyurulmuştu ancak 2 sürüm gecikerek son sürümde karşımıza çıktı. Aynı zamanda mobil asistan Siri, oldukça yenilikçi güncellemeler kazandı, üstelik 5 yıldır geliştirilen Türkçe Siri nihayet yayımlanmıştı. Ayrıca teknolojinin farklı alanlarında, ulaşılabilir teknolojinin dışında da yapay zeka teknolojileri yavaş yavaş betaları aşmaya başladı. Yapay zekaya dayalı robotlar, Google tarafından tanıtıldı, yapay zekaya dayalı otomobiller, otomobil fuarlarında tanıtıldı ve tam bu esnada Microsoft’un “bizim geleceğimiz Cortana’da” açıklaması, yavaş yavaş sektörün geleceğini belirlemeye başlamıştı.
Yapay Zeka tepeden başladı, kısa zaman içerisinde son kullanıcıya erişti
2015’e geldiğimizde yapay zekaya yatırımlar milyon dolarları aştı, özellikle IBM’in kendi içerisinde sağlık servislerine yatırdığı yapay zeka yatırımları 20 milyon dolarları bile aştı. Artık ilaç keşiflerinde, hastalıkları öğrenme konusunda yapay zekada Watson kullanılmaya başlandı ve özellikle insanların beyinlerinin hastalıklara reaksiyonları çok net bir şekilde anlaşılmaya başlandı. Piramitin üst kısımında yatırımlar 20 milyon dolarları aşarken, alt tabanlarda elbette tüketici ürünleri bulunuyor ve kodların açık kaynak olarak yayımlanmasıyla firmalar, piramitin daha aşağısındaki cihazlara yapay zekayı kolayca uygulamaya başladılar. İlaç sektörü ve sağlık sektörü, yapay zekanın ‘günümüz için’ gelebileceği son noktaydı aslında. Ve sonuç olarak yapay zeka 2015 ve 2016 yılı itibariyle karşımıza olmaya başladı.
Robotların geleceği bize sunulacak teknolojiyi etkiliyor
2017’ye geldiğimizde durum biraz robotik anlamda gelişim gösterecek gibi görünüyor. Yani son kullanıcıya sunulan yapay zekanın ötesinde, özellikle karar verebilen robotlar, daha iyi yürüme kapasitesi olan robotlar ve bunların beyini olarak nitelendirilen işlemciler ön planda olacak gibi duruyor. Zaten bu işlemcilerin müjdesi, otomobil firmalarının ‘ sürücüsüz otomobillerimiz 2017 ve 2018 itibariyle yollarda olacak’ açıklamalarıyla pekiştirildi. Ezcümle; bir şekilde robotik teknolojilerin duyurulması demek, birkaç yıl içerisinde, üstelik birkaç ay içerisinde bu teknolojilerin son kullanıcıya erişmesi demektir.
Mark Zuckerberg’in Jarvis’ini Morgan Freeman seslendirdi.
Yapay zekayı sen-ben geliştireceğiz
Bu konuda şaka yapmıyorum. Yavaş yavaş açık kaynak sayesinde ve paylaşımın git-gide artmasıyla ve kodlamanın ciddi ciddi daha popülerleşmesi, değerinin daha iyi anlaşılması sonucunda yapay zeka artık kullanıcıların elinde. Üstelik, kodlama bilmiyor olsanız dahi, Siri veya Cortana ile ilgili firmalara yapacağınız ‘olmamış bu’ geri bildiriminiz bile firmalar tarafından artık ciddiye alınıyor, ne olmamışsa bu problemler gideriliyor kısa bir zaman içerisinde. Zaten her işletim sistemi sürümünün ‘open beta’ olarak geliştirilmesinin nedeni budur.
Geçtiğimiz hafta Mark Zuckerberg’in evinde oturup, geliştirdiği yapay zekaya dayalı kişisel asistan ile tanıştık. Geliştirilmesi 4 sene aldı deniyor. Bu tip bir teknolojiyi yazmanın süresi geçtiğimiz yıllarda 7-8 sene olarak tanımlanırken, 4-5 seneye düştüğünü görüyoruz.
IoT, akıllı ev ürünleri, akıllı ofis ürünleri de temelini yapay zekaya dayandırıyor. Ancak bunun bir sonraki evresiyle tanışabilmek için 5G teknolojisini de beklemek zorundayız ve firmaların güvenliğe daha fazla yatırım yapmak zorundalar.
Görsel kaynağı: iStock Photos
