İnsanoğlunun var olduğundan bu yana en çok arzu duyduğu iki üstün yetenek söz konusu: Uçabilmek ve ölümsüzlük. Her ne kadar ilkini teknoloji sayesinde gerçek kılmış olsak da, ikincisi mevcut teknolojik ve bilimsel gelişmişlik seviyesinde çok kısıtlı kalıyor.
Dünyada az sayıda da olsa ölümsüzlüğü tamamen doğal yollarla elde etmeyi amaçlayan organizasyonlar var. Bir tanesi, yazar ve biyo-medikal gerontolog Aubrey de Grey’in başında yer aldığı SENS Araştırma Derneği. Elon Musk’ın sayborga dönüşmemiz gerektiği düşüncesinin aksine, Grey ölümsüzlüğü dijitalde değil doğal bilimsel yollarla elde edebileceğimize inanıyor.
Grey, geçtiğimiz yıl Londra’da yaptığı konuşmada “1,000 yıl yaşayacak insanın çoktan dünyaya geldiğini” savunmuştu. İddiası, 20 yıl içinde yaşlılığa neden olan tüm hastalıkların ortadan kaldırılacağı. Tıp dünyasındaki 3D yazıcılarda üretilen organlaran kök hücre tedavilerine ve kanserle mücadele için geliştirilen yeni ilaçlara kadar ömrü uzatmayı vaat eden gelişmeler, Grey’in öngörüsünü destekler nitelikte.
Grey, Virtual Futures etkinliğinde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı:
“Her gün yaşlılık dünya genelinde 110,000 kişinin ölümüne neden oluyor… Yaşlılık insanların tecrübe etmek zorunda kaldığı her şeyden daha fazla sıkıntıya neden oluyor. Dahası insanlığın kendisini ittiği bir zorunluluk olduğu algısının aksine teknolojik gelişmeler ile aşılabilecek bir sorun.”
Zenginlerin ölümsüzlük hayali: Dijital beyin
Elimizi hızlı tutmalıyız
Birleşmiş Milletler’in (UN) verilerine göre 60 yaş üzeri nüfus 2050 yılında iki katına çıkacak ve 962 milyondan (2017 itibari ile) 2,1 milyara yükselecek. Bu kadar yaşlanan bir dünyanın o tarihte halen Ay ve Mars’ta kalıcı koloniler kuramadığı riskini de eklersek gezegenimiz iyice azalan kaynaklar ve artan iklim değişikliği ile yaşanmaz hale gelecek. Bu yüzden en iyi senaryo, bakıcıya ihtiyaç duyan değil enerjik insanlarla dünyanın sorunlarına çözüm aramak olacak.
Grey, önümüzdeki 20 yılda ölümsüzlüğü getirecek gelişmenin “yenilenme klinikleri” olacağını düşünüyor. Doku yenilenmesi, kanserli hücrelerin yok edilmesi, mitokondriyal mutasyonlar ve ölüme dayanıklı hücreler gibi tedaviler ile uzun yaşam herkese (parası olanlara desek daha doğru olur) sunulan bir hizmet halini alacak.
Karşı koyan gelişmeler toplum hayatında da belirgin değişikliklere yol açacak. Yenilenme kliniklerinden randevu almak zamanla dişçiye gitmekten farksız olacak ve yaşam tarzımızı yenileyecek. Grey, yaşlanmayı önleyen tedavilere karşı gelecek poltikicıların asla seçilemeyeceğini savunarak, politik alanda da önemli değişimler olacağını savunuyor. Ancak ilk olarak “yenilenme altyapısının” kurulması gerekiyor.
İnsanların kendi vücutlarını koruyarak ölümsüzlüğe erişmesi, kulağa Surrogates filminde anlatılan bir dünyadan çok daha anlamlı geliyor.