Joint Space Operations Center tarafından yapılan uyduların, bu gece TSİ 00.53’te (21:53 UTC) %44 olasılıkla çarpışabileceği uyarısı yapıldı. Belirtilen İki uydu yerden 800 km yükselikte yer alıyor.
Bu tür yakın karşılaşmalar sık görülmez ve aktif uydular, çarpışma ihtimalini ortadan kaldırmak için tipik olarak günler veya saatler öncesinde itki sistemleri ile manevra yaparak bu tür uyarıları ortadan kaldırabilir. Manevra özelliği olmayan uydularda ise bu durum söz konusu değildir ve bu gece iki uydunun çarpışma ihtimaline kaçış yolu gözükmüyor.
Yörünge belirlemedeki hatalar ve uydu yörüngesindeki dış etkiler nedeniyle, uyduların gerçekten çarpışacağı kesin olarak tahmin edilemez. Fakat %44 olasılık çok yüksek bir oran olarak kabul edilir. Normalde en yakın geçişin 100 m olduğu durumlar için olasılık 1E-4 civarında olur. Belirtilen %44 olasılık 10 m altında bir yakınlaşmaya işaret ediyor olabilir. Uydu operatörleri, genellikle 1/1000’lik bir çarpışma ihtimalinden yola çıkarak bağlantıları izlerler.
JSpOC firması Cumartesi (bu gece) uyarılarında yer alan iki uyduyu tanımadı fakat uydu operatörlerine bildirildiğini söyledi.
Herkese açık SOCRATES ( http://celestrak.com/SOCRATES/ )bağlantı değerlendirme aracı, sınıflandırılmış nesnelerden yörünge verilerini işleyerek 21:53:54 UTC’de Transit 9 uydusu ile bir parça NOAA-16 enkazı arasında bir bağlantıyı gösterdi. Kamuya açık olmayan veriler ise başka olası uyduların JSpOC tarafından verilen süre boyunca DMSP 5D-2 F29 ve OPS 3367A uyduları arasında bir ada karşılaşmasını bildirdi.
SOCRATES verilerine göre, çarpışma ihtimali en yüksek iki uydu DMSP F15 ve Meteor 1-26. İki uydu Antarktika üzerinde yaşanacak yakın geçişte çarpışabilir. Bu durumda Dünya’da herhangi bir yerleşim birimi tehdit altında olmayacak. 1,300 kg ağırlığındaki Meteor 1-26 uydusu 1976 yılında; 1,154 kg ağırlığındaki DMSP F15 ise 1999 yılında ateşlenmişti. Uyduların yaşına bakıldığında, çarpışma ihtimallerinin yüksek olduğu anlaşılıyor.
800 kilometre uzaklıkta (Güneş Senkron Yörüngesi) bulunan bu uydular 100 kg üstünde olması ile birlikte bir dizi uydu programına ev sahipliği yapıyor. Bu gece bir çarpışma gerçekleşir ise büyük bir çöp alanı oluşturabileceği söz konusudur. 800 km uzaklıktaki çarpışma gerçekten olursa bu alanın altındaki uyduları ve Uluslararası Uzay İstasyonunu tehlikeye atacaktır.
Yörüngede çarpışmalar öngörülmüştü
800 km’lik bir yörüngede çıkan kalıntılar genellikle uzun ömürlüdür ve onlarca yıldır yörüngede kalabilirler. Yavaş yavaş atmosfere doğru inerken, daha düşük irtifalarda uzay araçlarına zarar verebilme ihtimalleri var ve diğer uydulara yakın aktif uydu misyonlarında uzun yıllar sorunlara neden olurlar. NOAA’nın kutup yörüngesinde uydu filosu, Savunma Meteoroloji Uydu Programı, Çin ve Brezilya tarafından işletilen CBERS Earth gözlemcileri, Rusya’nın Meteor hava uyduları, Avrupa MetOp hava uyduları yer ve gözlem için özel misyonlar ile ev sahipliği yapmaktadır. Büyük bir enkaz bulutu oluşturulması bu aktif uydu programları için önemli ve uzun süreli bir etkiye sahip olabilir.
En son büyük uydu çarpışması 10 Şubat 2009’da Iridium-33 ve Strela-2M iletişim uyduları saniyede 11.7 km’lik Sibirya üzerinden 789 km’lik bir hızla çarpıştı. Bu tarihe kadar, çarpışmadan Iridium-33’e ait 600’den fazla enkaz yığını ve Strela-2M’ye ise 1.600’den fazla enkaz yığını tespit edilmiştir.
Artan aktif ve ölü uydu enkazlarının sayısı artması uzay faaliyetlerinin geleceği için bir kaygı haline geliyor. Başka bir teoriye göre, NASA bilim adamı Donald Kessler, 1978 yılında Alçak Yörünge nesneleri yoğunluğu nesneler arasındaki çarpışmaların artacağını ve daha ileri bir olasılığa neden olacağını belirtmişti.
Umarız bu risk azalır ve Kessler Sendromuna (https://en.wikipedia.org/wiki/Kessler_syndrome ) yol açan bir durum ile karşılaşmayız.